Trump, iktidara geldikten sonra gerek ABD’nin içinde gerekse Batı dünyasının genelinde iki farklı kesim ortaya çıktı: Trump cephesiyle eş görülen “Ukrayna’daki savaşa hızlıca son verilmesini” isteyenler ve bunun karşısında ABD’de halen çok etkili olan Demokratlar ile Avrupa’nın temsil ettiği “Rusya’yla zıtlaşma” politikasını savunanlar.
Zelenski’nin son zamanlarda, bu ikinci kesimin Trump’a karşı yürüttüğü mücadelenin sembolü, bayrağı haline geldiği görülüyor. Nitekim önceki günkü tartışmanın ardından bütün bu kesimler, arka arkaya Zelenski’ye destek mesajları verdi.
CHURCHİLL BENZETMESİ
Zelenski’ye son zamanlarda en fazla destek veren ülkeninse İngiltere olduğu görülüyor. Öyle ki İngiltere Savunma Bakanı John Healey, geçen günlerde Zelenski’yi II. Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanyası’na karşı mücadelenin simğesi olmuş İngiliz Başbakan Winston Churchill’e benzetti. İngiltere’nin Ukrayna’daki savaşın kısa sürede müzakerelerle sona ermesinden rahatsız olduğu görülüyor.
Daha önceden de Türkiye’nin girişimiyle Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında İstanbul’da varılan uzlaşmayı boşa çıkartan eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve kimi İngiliz siyasetçiler de savaşa devam etmeye ikna etmeye çalıştıkları Zelenski’yi Churchill’e benzetmişti.
MEDYA İKİYE BÖLÜNDÜ
Ukrayna kamuoyunda da önceki akşamki skandal, Batı’nın farklı kesimleri arasında bir çatışma olarak görüldü. Ukrayna’da toplumun önemli bir kısmında, savaşın bitmesi beklentisi var ve bu kesimin tutumu, Trump’ın yaklaşımıyla önemli ölçüde örtüşüyor. Medya kuruluşlarının önemli bir bölümü, Zelenski’ye yakın olan ılımlı Batı yanlısı veya eski Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’ya çizgisinde daha radikal Batı yanlısı olarak ikiye ayrılıyor.
Zelenski’ye yakın basın organları Trump’ı, Poroşenko’ya yakın olanlarsa gerilimden dolayı Zelenski’yi suçluyor. Ancak Ukrayna kamuoyunda yakın bir gelecekte Trump ve Zelenski arasında buzların yeniden eriyeceği beklentisi var.