Muğla 4. İdare Mahkemesi, bölgenin yüzde 18’inini ormanlık alan olduğu ve zeytin yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahip olduğu belirtilerek bölgenin tarım arazilerinde flora ve faunası üzerinde, taş ocaklarından yükselecek tozların geri dönülemeyecek zarar vereceği belirtildi.
MUÇEP Milas Meclisi Gönüllüsü Neşe Tuncer, barajın yapılacağı Kocadere, Yardibi ve Kanlıgöl derelerinin yazın kuruduğunu belirterek “Yağış rejimi de azaldığına göre barajın kaç senede dolacağı belli değil. İklim değişikliğinin etkileri ÇED sürecinde göz ardı edilmiş. Zaten kuraklık olan bir yerde bu kadar büyük bir su birikintisinde buharlaşma daha hızlı olur. Yani biriktirdiğiniz su daha hızlı bir şekilde buharlaşıyor. Bu nehirler zaten sulanması planlanan yeri sulayarak denize dökülüyor. Kemikler Barajı aynı zamanda Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının tam ortasında. Cıva ve asit gibi maddeler o su kütlesinde birikecek” ifadelerini kullandı.
Baraj için ormanın, zeytin ağaçlarının kesileceğine dikkat çeken Tuncer, “ÇED raporunda kereste hesabı yapılmış. Bilirkişi bölgede endemik olan ‘Sığla ağacı’ buldu. Yok olabilecek bir tür. Bölgeye kil ve kalker ocağı açılacak. Köydeki tarım arazileri de bu şekilde yok edilecek. Köylülere bilgi vermemişler. Zaten bu baraj projesi diye anlattıkları beton projesi” diye konuştu.