Bu savaşta Batı’nın etkisini söylediğim anda da çeşitli sebeplerle körü körüne Batı yanlılığı içinde olanların “Rusçu” ithamıyla karşılaşıyordum. Birileri ısrarla, olaylara at gözlüğüyle bakılmasını sağlamaya çalışıyor, bize dayatılan açıdan başka bir yere başımızı çevirdiğimizde, ithamlarda bulunuyordu.
Oysaki bu savaşın Batı’da çeşitli çevrelerce Rusya’yı yıpratma vesilesi olarak kullanıldığını geçtiğimiz gün doğrudan doğruya Alman istihbarat teşkilatının başkanı ifade etti. Alman Federal İstihbarat Servisi Başkanı Brüno Kahl, “Eğer Ukrayna’daki savaş bir beş yıl daha sürerse bu, Avrupa’nın güvenliği için daha iyi olur” dedi. Ona göre, eğer Ukrayna’daki savaş erken biterse bu, Rusya’nın Avrupa’yı tehdit etmesine neden olabilirmiş. Böylelikle Alman yönetiminin, kendi insanlarının hayatını harcamadan, Ukraynalıların Ruslara karşı savaştırılmasını sürdürerek kendi rahatlarını temin etmeye çalıştığını en üst düzey bir yetkili söylemiş oldu.
Benzer şekilde, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna üzerinden vekâlet savaşı yürütmekte olduğunu, yani ABD’nin kendi insanı ölmeden Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı savaş verdiğini söylemek de “Rusçuluk” olarak yaftalanmaktaydı. Oysa geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD’nin yıllardan beri Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı vekâlet savaşı yürüttüğünü belirtti ve bu savaşın bir şekilde sona ermesi gerektiğini dile getirdi. Klavye başında ahkâm kesenler şimdi ne der bilmem.
Ukrayna, üç yıl önce Rusya’nın açık saldırısına uğramış ve Rusya’nın saldırganlığı karşısında pek çok Ukraynalı ABD’yi kurtarıcı olarak görmüştü. 2022’nin mart ayında Rusların Kiev’i üç taraftan kuşattıkları şartlarda kısa süreliğine gittiğim Vinnitsa şehrinde, bir bando ana meydanda konser veriyordu (savaşın başından beri Ukrayna’da denk geldiğim ilk konserdi). Her bir marştan sonra yetkililer ellerine mikrofon alıyor, ABD ve İngilltere’ye, “Ukrayna halkının yanında oldukları için” teşekkür ediyordu (bize edilmemişti). O günlerde buralarda da ABD’ye eleştiri getirmek kolay değildi. Şimdiyse Trump’ın (geçen yazımda da söylediğim üzere) ABD’nin çıkarlarını bangır bangır haykırmasından sonra Batı dünyasının da kendi çıkarlarının peşinde koştuğu bir şekilde anlaşıldı.
Ne var ki Ukrayna yönetimi, bu gelinen noktada ABD desteği olmadan Rusya’yı durdurmasının imkânsız olduğu görüşünde. Bugün, Suudi Arabistan’da ABD ve Ukrayna heyetleri arasında yapılacak müzakerelerde, ABD’nin dondurmuş olduğu askeri desteğe yeniden başlaması konusu tartışılacak. Trump da bunun karşılığında Zelenski’nin savaşı sonlandırmaya yönelik adımlar atmasını bekliyor. Dünyadaki büyük basın kuruluşları ya ABD’deki Demokratlara ya da benzer çizgideki İngiliz yönetimine yakın olduğundan, şimdiden dünya basınında Suudi Arabistan’daki görüşmeleri küçültücü haberlerin çıkmaya başladığını görüyoruz. Aslında savaş, “erken bitmesin” diyenlerin müdahalesi olmazsa yakın gelecekte bitebilir. Rubio’nun bahsettiği vekâlet savaşına devam edilmesi halindeyse bundan hem Ukrayna hem de Türkiye zarar görecektir.
denizberktay@yahoo.com