Doğum sürecinde ilk olarak doğumun en bilinen ve yaygın belirtisi olan ağrılar üzerinde durulması gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Naziye Gürkan, “Ağrılar, rahim kasılmalarının bir sonucudur ve doğuma hazırlık sürecinin doğal bir parçasıdır. Ancak her ağrı, doğumun başladığını göstermez. Doğum sancılarının belirgin özelliği, düzenli aralıklarla gelmeleridir. Başlangıçta hafif ve düzensiz olabilirler, ancak zamanla daha sık ve daha güçlü hale gelirler. Bazen de sırt ve bel bölgesinde de hissedilebilirler. Eğer ağrılarınız giderek düzenli ve sık hale geliyorsa; bu, doğumun başladığının güçlü bir işareti olabilir” diye konuştu.
“SU GELİŞİ, DOĞUMUN YAKLAŞTIĞININ KESİN BİR İŞARETİDİR”
İkinci önemli belirtinin kanama olduğunu ve nişan olarak adlandırılan sümüksü bir salgının kanla karışık bir şekilde gelmesiyle karakterize olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, “Bu, rahim ağzının açılmaya başladığının bir göstergesidir. Rahim ağzının incelmesi ve yumuşaması, doğumun yaklaştığını gösterir ve genellikle doğumun 24 ila 48 saat içinde başlayacağının bir işaretidir, ancak her anne adayında farklı zaman dilimlerinde görülebilir” şeklinde konuştu.
Üçüncü belirtinin ise su gelişi olduğunu söyleyen Gürkan, “Bu, amniyotik kesenin yırtılması sonucu bebeğin içinde bulunduğu sıvının dışarıya akmasıyla meydana gelir. Su gelişi genellikle bacaklarınızı ıslatacak şekilde ani bir sıvı akışı olarak hissedilebilir, ancak bazen bu durum yavaş yavaş ve damla damla da gerçekleşebilir. Bu sıvı genellikle berraktır, ancak bazen hafif kanlı ya da sarımsı olabilir. Yeşil renkte olması bebeğin anne karnında kakasını yapmış olduğunu düşündürür ve acilen doktora başvuruyu gerektirir. Su gelişi, doğumun yaklaştığının kesin bir işaretidir ve doğum sürecinin başladığını ve bebeğin artık doğum kanalına girmek üzere olduğunu gösterir. Bu aşamada doğum sancıları başlamamış olsa dahi, doğumun başlaması genellikle birkaç saat içinde gerçekleşecektir” ifadelerini kullandı.
“DOĞUMA YAKLAŞIRKEN VÜCUDUNUZDA GÖZLEMLENEBİLECEK İŞARETLER”
Bu üç ana bulguya ek olarak doğumun yaklaştığını gösteren bazı başka işaretler de bulunduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, “Bunlardan biri, üst karın bölgesinde rahatlama hissidir. Bu durum, bebeğinizin doğum kanalına doğru inmesiyle ortaya çıkar ve karnınızdaki baskıyı azaltır ve nefes almanızı kolaylaştırır. Genellikle doğumdan birkaç hafta önce gerçekleşir ve annenin vücudunun doğuma hazırlandığının bir işaretidir.
Doğumdan önce bağırsaklarınızın daha aktif hale gelmesi ve bunun sonucunda ishal görülmesi yaygındır. Bu durum, vücudun doğum öncesi temizlenme sürecinin bir parçası olarak kabul edilir.
Öte yandan, doğumun yaklaştığı günlerde enerji düzeyinizde bir artış hissedebilirsiniz. Bu artış, bazı anneler tarafından ‘yuva yapma içgüdüsü’ olarak tanımlanır ve doğum öncesi evde düzenlemeler yapma, temizlik gibi faaliyetlere yönelmeye neden olabilir. Bebek, doğum için uygun pozisyonu almak üzere hareketlenebilir. Belki de bebeğiniz dünyaya gelmek için sabırsızlanıyordur” açıklamasında bulundu.
“HER ANNE ADAYININ DOĞUM SÜRECİ FARKLI OLABİLİR”
Tüm bu belirtilerin, doğumun yaklaştığını gösteren önemli işaretler olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Gürkan, ayrıca şunları söyledi:
“Her anne adayının doğum süreci farklı şekilde ilerleyebilir, bu nedenle belirtileri dikkatle takip etmek ve herhangi bir değişiklik durumunda doktorunuzu bilgilendirmek büyük önem taşır. Özellikle bu belirtilerden bir ya da birkaçını yaşadığınızda, doğumun başladığından emin olmak için sağlık uzmanınıza danışmanız önerilir. Bu süreçte doktorunuzun tavsiyelerine uymak, sağlıklı bir doğum süreci geçirmenize yardımcı olacaktır.”