Çiftçiyi vuran don, fiyatları dolayısıyla da enflasyonu artıracak. Dondan etkilenen ürünlerin önemli bir bölümü ihracat ürünü. Bu nedenle de ihracatta da düşme bekleniyor. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, tek çözümün kuvvetli don olan yerlerin “afet bölgesi ilan edilmesi” olduğunu söyledi. Çiftçilerin sigorta yaptırmamasının en önemli nedeni ise primlerin yüksek olması. Bu arada tek yıllık ürünlerde sigortanın 15 Nisan’dan sonra başlayacağına da vurgu yapılıyor.
ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez, üreticinin neden sigorta yaptırmadığı konusunda temel sorunun “hasarın düşük gösterilerek, gerçek bedelin ödenmemesi” olduğunu söyledi. Suiçmez, ayrıca kesintilerin de sıkıntı yarattığına dikkat çekti. Sigorta yaptıranların zararlarının belli bir kısmının ya da tamamının karşılandığına işaret eden Suiçmez, “Asıl sorun ekonomik gerekçelerle sigorta yaptırmayanların yaşadığı zarar. Onu gidermenin tek yolu da o bölgenin ‘afet bölgesi’ ilan edilmesi” dedi. Suiçmez, bölgenin “afet bölgesi” ilan edilmesi halinde zararların karşılandığına vurgu yaptı.
"KUVVETLİ DON"
Bu arada hangi bölgelerin “afet bölgesi” ilan edileceğinin önemli olduğuna işaret eden Suiçmez, şöyle devam etti:
“Don 3’e ayrılıyor. 0 ile eksi 2 derece arası hafif don. Eksi 2.2 ile eksi 4.4 arası orta seviye don. Eksi 4.4’ten daha düşük dereceler ise kuvvetli don anlamına geliyor. Son yaşanan durumda sıcaklığın eksi 15’e düştüğü durumlar yaşandı. Afet bölgesi ilan edilmesi gereken yerler kuvvetli don yaşanan yerler. Yüzde 80-90 hasarın olduğu yerler. Don hep vardı, hep olacak.”
Suiçmez, yaşanan don olayının iç piyasada fiyatları artıracağına dikkat çekti. Ayrıca bu ürünlerin ihraç ürünleri olduğuna da işaret eden Suiçmez, “İç piyasada fiyatlar çok yükselecek. Dışarıya satılacak ürün de bulunamayacak. Peki üretici seneye ne yapacak ? Yaş sebze, meyve de dondan etkilendi” değerlendirmesini yaptı. Suiçmez, son yaşanan don olayında Manisa, Trakya’da üzümde, Malatya, Elazığ’da kayısıda, Niğde, Karaman’da elma, patateste, Çorum’da cevizde, Giresun, Ordu, Sakarya taraflarında fındıkta, Tunceli’de dutta, Konya’da şeker pancarında ciddi hasar oluştuğuna dikkat çekti.
"ENFLASYON YÜKSELECEK"
Yaş sebze meyvede de sorun yaşandığını dile getiren Suiçmez, şöyle devam etti:
“Fiyatlar artacak. Enflasyon yükselecek. Fındık, kayısı, elma bunlar bizim ihracat ürünlerimiz. İhracat gelirleri düşecek. Tüm bunlar üreticiyi olumsuz etkileyecek. Bu nedenle de kuvvetli don yaşanan yerlerin ‘afet bölgesi’ ilan edilmesi, TARSİM’in gerçek zararı gösterecek şekilde hasar tespiti yapması, çiftçilerin kredi borçlarının silinmesi, ertelenmesi, yeniden üretimde kalmalarını sağlayacak ek desteklerin verilmesi gerekiyor.”
Suiçmez, önümüzdeki günlerde dolu, sel zararlarının, yaz aylarında da kuraklığın gündeme gelebileceğine işaret etti. Tüm bu yaşananların doğrudan iklime bağlanmaması gerektiğine de vurgu yapan Suiçmez, “Asıl neden bizim tarım politikaları. Çiftçinin desteklenmemesi. Düşük alım fiyatları. Düşük destekler. 4.9 milyar liraya çıkmış olan çiftçinin takipteki borcu” dedi.
"NEDEN SİGORTA YAPTIRMIYORLAR?"
CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, dondan en fazla etkilenen yerlerin başında Manisa’nın geldiğine işaret etti. Özellikle bağlarda yüzde 100’e varan hasar bulunduğunu kaydeden Bakırlıoğlu, şunları söyledi.
“Sahada yaptığımız çalışmalarda bilhassa bağcılık ile uğraşan üreticilerimizin TARSİM sigortası konusunda sıkıntılarının olduğunu gördük. Bu durumun bağlarda sigorta yaptırma oranında düşüşe neden olduğunu gözlemledik. Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç’ın beyanına göre 2018 yılında Salihli’de bağların yüzde 77’si sigortalı iken bu oran yüzde 50’ye düşmüş. Bu düşüşün en büyük nedeni primlerin dekar başına 10 bin lirayı bulmuş olması ve kesintilerin yüksekliği. Ayrıca geçmiş dönemde yaşanan hasar sonrası yapılan ekspertiz raporlarında gerçek hasarın tam olarak tespit edilmiyor olması da üreticiyi sigorta yaptırmaktan uzaklaştıran bir diğer etken.”
"15 NİSAN’DAN SONRA!"
Bakırlıoğlu, tek yıllık ürünlerde ise asıl problemin “TARSİM sigortasının 15 Nisan’dan sonra gerçekleşecek hasarları kapsaması” olduğunu vurguladı. Bu durumda birçok üreticinin mağdur olacağına dikkat çeken Bakırlıoğlu, “Bakanlığın bu tarihi daha erkene çekmesi yani 10 Nisan’dan önceye çekmesi gerekiyor” dedi.
"MÜLKİYET SORUNLARI"
Bakırlıoğlu, bir diğer sorunun ise üreticilerin bir kısmının mülkiyet sorunları nedeniyle çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıt yaptırmaması olduğunu kaydetti. Bu durumda olan çiftçilerin ÇKS kayıtları olmadığı için TARSİM yaptıramadıklarına işaret eden Bakırlıoğlu, bu konuda da adım atılması gerektiğini söyledi.