Ulusal Birlik Partisi Milletvekili ve Genel Sekreter Oğuzhan Hasipoğlu,Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi’nde görüşülüp onaylanan “Maraş”ın yasal sakinlerine iadesi talebi” kararını değerlendirdi. Kıbrıs meselesinde, sadece Kıbrıslı Rumların hassasiyetini içeren konunun tartışılmasının adil olmadığını vurgulayan Hasipoğlu, Türk halkına uygulanan izalosyanlar ve ambargoların gündemde olması gereken konular olduğunu kaydetti. Hasipoğlu,“AKPA’nın Maraş kararı, bizi yolumuzdan döndüremez” dedi.
Ulusal Birlik Partisi Milletvekili ve Genel Sekreter Oğuzhan Hasipoğlu, 26-28 Haziran tarihlerinde Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi’nde, raportörlüğünü İtalyan Milletvekili Piero Fassino’nun yaptığı, “Maraş”ın yasal sakinlerine iadesi talebi” başlıklı kararın Strazburg’daki Genel Kurul görüşmesi ve ardından yapılan oylamasına katıldı.
UBP Genel Merkezinden yapılan açıklamaya göre Hasipoğlu, kararın içeriği ile ilgili farklı tartışmalarda söz alarak konuşma yaptı.
Açıklamada KKTC heyetinin, Tuğrul Türkeş Başkanlığındaki Türkiye heyeti ve Piero Fassino ile oylama öncesinde birer görüşme yaparak, karara değişiklik önerileri verdiği belirtildi.
Değişiklik önerilerinin kısmen kabul edildiği Genel Kurul oylamasında, Türkiye heyetiyle birlikte kararın bütününe red oyu verilirken, karar oy çokluğu ile Genel Kurul tarafından kabul edildi.
Maraş kararına AKPA Türkiye heyetinin toplantı sonunda sunduğu Karşı Görüş metninin de kararın ekine eklenmesi kabul edildi.
Kararda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 550 ve 789 sayılı kararları temelinde Maraş'ın BM denetimine devredilerek veya karşılıklı güven önlemleri çerçevesinde meşru sakinlerine iade edilmesinin, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüme “büyük katkı sağlayacağı” görüşü savunuldu.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan heyet başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, dört yıl sürecince karar taslağının AKPA’da tartışıldığını belirterek, raporun Kıbrıs meselesinde, sadece Kıbrıslı Rumların hassasiyetini içeren bir konu olduğunu ve sadece bu konunun tartışılmasının adil olmadığını vurguladı.
Daha önceki tüm çözüm planlarına ve BM önerilerine olumlu yaklaşan Kıbrıs Türk halkına uygulanan izalosyanlar ve ambargolarınaslında gündemde olması gereken konular olduğuna dikkati çeken Hasipoğlu, şunları kaydetti:
“En az Rumlar kadar egemen olduğumuz, uluslararası eşit statümüzün var olduğunu, AB tarafından söz verilip de tutulmayan doğrudan ticaret hakkı, doğrudan uçuşlar, maruz kalınan sportif ve sair ambargoları dile getirdik. Çözüm ister gibi davranan ancak bizleri eşit olarak değil azınlık olarak gören Rum zihniyetinin ödüllendirilmeye devam etmesi kaygı vericidir.”
Kararın uluslararası hukuk kuralları içerisinde Maraş açılımına devam edilmesini engellemeyeceğinin altını çizen Hasipoğlu “Bilakis raporda yer alan hatalı olguların ve yanlış siyasi değerlendirmelerin zaman içerisinde farklı bir halde tezahür edeceğini uluslararası camiaya ispatı için bize imkan sağlamış olacak” dedi.