İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, CHP’nin TBMM’yi Can Atalay için ikinci kez olağanüstü toplantıya çağırma yönündeki tavrı konusunda partisinin görüşleri hakkında açıklamalarda bulundu.
“Henüz CHP Grubu tarafından İYİ Parti Grubuna yapılmış bir bilgilendirme olmadığı gibi TBMM Başkanlığı tarafından yapılan bir çağrı da yok” diyen Uğur Poyraz, “Gerekli bilgilendirmeler ve/veya TBMM Başkanlığı tarafından çağrı yapıldığı takdirde İYİ Parti yetkili kurulları ivedilikle bu konuyu değerlendirecektir” diye vurguladı
CHP Grup Başkanvekili Emir, “Biz tekrar 10 Eylül'de Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. 10 Eylül'de Meclis'in olağanüstü toplanmasını ve Can Atalay'ın milletvekili olduğunun bir kez de Genel Kurul'da tekraren bildirilmesini, okunmasını talep ediyoruz” demişti. İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Poyraz partisinin tavrıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Hatırlarsanız bu konudaki en tatmin edici açıklama ve tespitler Genel Başkanımız sayın Dervişoğlu tarafından TBMM kürsüsünden yapıldı. Türk hukukunun kendini ne hale getirdiği, TBMM Başkanlığının süreçteki usul ve erkan eksiklikleri tek tek muhataplarının yüzlerine sayın Dervişoğlu tarafından söylendi. Sayın Dervişoğlu’nun sözlerini hatırlatmak isterim; ‘Mevzu Can Atalay ya da onun milletvekilliğinin devamı değildir. Mevzu, hukukun emrettiğine uymak için gereğini ifa etmektir. Mevzu hukuk devletinin hem maddi hem biçimsel özelliklerini savunmaktır.”
"ZORLU'NUN ŞAHSİ GÖRÜŞLERİDİR"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşat Zorlu bir televizyon kanalında, bu tür toplantıların gerginliğe yol açabileceğini belirterek, bu çağrıya katılmayacaklarını ifade etmişti. Bu açıklamaların parti görüşü olup olmadığının sorulması üzerine Poyraz, “Partimizde bu tür kararlar yetkili kurullarımız toplanarak alınıyor” yanıtını verdi.
Poyraz şu ifadeleri kullandı:
“Tekrar ifade etmek isterim, partimizde bu tür kararlar yetkili kurullarımız toplanarak alınıyor. Ve henüz bu konuda alınmış bir karar söz konusu değil. Sayın Zorlu’nun şahsi görüşleridir. Genel Başkanımız Sayın Dervişoğlu, bu açıklamaya ilişkin görüşlerini de meslektaşınız Sayın İsmail Saymaz’a da ifade etmiştir.”
NE OLMUŞTU?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay için 10 Eylül'de Meclis'i ikinci kez olağanüstü toplantıya çağıracak.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "10 Eylül'de Meclis'in olağanüstü toplanmasını ve Can Atalay'ın milletvekili olduğunun bir kez de Genel Kurul'da tekraren bildirilmesini, okunmasını talep ediyoruz" demişti.
"MECLİS'İ TEKRAR OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRIYORUZ"
CHP Grup Başkanvekili Emir, "Biz tekrar 10 Eylül'de Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. 10 Eylül'de Meclis'in olağanüstü toplanmasını ve Can Atalay'ın milletvekili olduğunun bir kez de Genel Kurul'da tekraren bildirilmesini, okunmasını talep ediyoruz" şeklinde konuşmuştu.
AKP ile bu konuda bir iletişimlerinin olmadığını, MHP'nin de kendisini bu tartışmanın dışında tuttuğunu belirten Emir, "Engin Alan mahkeme kararıyla cezaevinden çıkarılıp milletvekili olduğunda çok mutlulardı. Devlet Bahçeli 'İyi ki Anayasa Mahkemesi var.' demişti. Ama bugün söz konusu Can Atalay olunca o tutumlarını unutuyorlar. Anayasa Mahkemesi'ne meydan okuyacak, 'Anayasa Mahkemesi kapatılsın.' diyecek kadar ileri gidiyorlar" ifadelerini kullanmıştı.
AHMET ŞIK'A KÜRSÜDE SALDIRMIŞTI
TBMM Genel Kurulu, muhalefetin çağrısı üzerine Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay ile ilgili kararını görüşmek üzere olağanüstü toplanmıştı.
Toplantıda TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile AKP’liler arasında tartışma çıkmış, AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Ahmet Şık’a yumruk atarak yere düşürmüştü. Saldırı anında DEM Parti Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in de kaşı yarılmıştı.
Genel Kurul’da Şık ve Özalan’a kınama cezası verilmişti. Ahmet Şık, AKP sıralarına hitaben sarf ettiği sözleri gerekçe gösterilerek TBMM İçtüzüğü’nün 163. maddesi uyarınca, kürsüdeki konuşması sırasında Şık’a saldıran AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan ise TBMM İçtüzüğü’nün 160. maddesi uyarınca kınama cezasına çarptırılmıştı.
İYİ Parti de Ahmet Şık’a kınama cezası verilmesine “evet” oyu vermişti.