Polis raporunda suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın lüks villasının mobilyalarını yaptırmaktan, MASAK raporunda Kaplan’ın kara para kasasından para aldığına yönelik birçok iddia ile gündemden düşemeyen Yargıtay 12’inci Ceza Dairesi Üyesi Yüksel Kocaman, Meclis’te yapılacak Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeliği seçimine aday oldu. Kocaman hakkında Ayhan Bora Kaplan soruşturması sürecinde yaptığı açıklamalar nedeniyle “adil yargılamayı etkileme” suçu nedeniyle yapılan suç duyurusu da Yargıtay tarafından gerekçe sunulmadan işlemden kaldırılmıştı.
TBMM Genel Kurulu’nda 16-17 Mayıs’ta Hakimler ve Savcılar Kurulu (HKS) için 7 üyenin seçimi gerçekleştirilecek. Seçim kapsamında 8 Nisan’da başlayan adaylık süreci önceki gün sona erdi. Başvuru süreci kapsamında toplam 101 kişi adaylık için başvuruda bulundu. Söz konusu adaylardan 48’i Yargıtay Üyesi, 39’u serbest avukat, 8’i öğretim üyesi ve 6’sı Danıştay üyesi oldu. HSK’nin seçim sistemi kapsamında Meclis’ten seçilecek 7 kişiden 3’ü Yargıtay, 3’ü serbest avukat ve/veya öğretim üyesi ile 1’i Danıştay üyelerinden seçilmesi gerekiyor.
ABK’YLA ANILAN KOCAMAN DA ADAY OLDU
Meclis’e başvuru yapan isimlerden birisi ise adı sık sık suç örgütü liderliğinden 68 yıl hapis cezası alan Ayhan Bora Kaplan’la anılan Yargıtay 12’inci Ceza Dairesi Üyesi Yüksel Kocaman oldu. Kocaman’ın aday olması dikkat çekerken, akıllara Kaplan’la anıldığı işleri geldi. İşte Kocaman’ın Kaplan’la olan ilişkilere ilişkin gündemden düşmeyen iddialar:
KAPLAN YÜKSEL’E MOBİLYA YAPTIRMIŞTI
“Ayhan Bora Kaplan suç örgütü” dosyası kapsamında davanın “M7” kod adlı gizli tanığı Serdar Sertçelik’in ifadelerinin incelendiği 199 sayfalık 24 Nisan 2024 tarihli polis araştırma tutanağında Kocaman hakkında da dikkat çeken ayrıntılara yer verildi. Söz konusu raporda; Kaplan’ın o dönem Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’yken Çayyolu’ndaki lüks villasına özel tasarım mobilya yaptırdığı bilgileri kaydedildi. Hatta, söz konusu mobilyaları yapan kişilerin kumaş seçimi için Yüksel’in makam odasına gittikleri de yazılan bilgiler arasındaydı.
RAPORDA İMZASI BULUNAN YARGILANIYOR
Bu söz konusu rapor, Serdar Sertçelik’in ifadelerinin ardından Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele (OSM) Şube Müdürlüğü’nde patlak veren ve İçişleri Bakanlığı’nın inceleme başlattığı olaylardan çok kısa bir süre önce suç örgütü davasına bakan Ankara 32’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Söz konusu raporun savcılığa gönderilen üst yazı raporunda dönemin OSM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in imzası bulunuyor. Öner, şubedeki soruşturma kapsamında görevden alınmış; ancak 7 Aralık 2024’te görevine dönmüştü. Öner’in şu an halihazırda Ankara 17’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “firari FETÖ’cü Cevheri Güven’e bilgi ve belge sızdırma” davasında “duruşmalardan vareste” olarak yargılanıyor.
‘OLAYIN İÇİNDE SOYLU VE KOCAMAN VAR’
Suç örgütünün davasının 9 Eylül 2024 tarihli duruşmasında ise suç örgütü tarafından işlendiği öne sürülen “Mahfuz Tatar cinayeti” kapsamında tanık olarak dinlenen maktulün ağabeyi İlhan Tatar, Yüksel Kocaman hakkında dikkat çeken bir ifade kullandı. Tatar, söz konusu olay hakkında; “Bu olayın içinde eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Kocaman’ın bulunduğunu” iddia etti ve “Devlette çeteleşme var” ifadesini kullandı.
KAPLAN’IN KARA KASASINDAN PARA GÖNDERİLMİŞTİ
Yüksel’le ilgili diğer bir ayrıntı ise Ayhan Bora Kaplan’ın kara para dosyasında bulunuyor. Dosyadaki MASAK raporunun eklerinde; Kaplan’ın kara parasını aklamaktan yargılanan sanık kuyumcu Kürşad Tan Hakbilir’in “kira bedeli” adı altında Yüksel Kocaman’a toplam 52 bin TL gönderdiği kaydedildi.
‘ADLİ YARGILAMAYI ETKİLEMEDEN’ SUÇ DUYURUSU DA VARDI
HSK üye adayı Kocaman’la ilgili dikkat çeken bir diğer olay ise Kaplan’ın soruşturması sürerken, soruşturma hakkında basında kullandığı ifadeler kapsamında hakkında yapılan suç duyurusu oldu. Yüksel, soruşturmaya yönelik 13 Eylül 2023’te Halk TV’ye verdiği demeçte; “Bu soruşturma doğrudan Süleyman Soylu’ya (eski İçişleri Bakanı) yönelik bir operasyondur” ifadelerini kullandı. Av. İsmail Sami Çakmak ve Mehmet Emin Eminağaoğlu, söz konusu ifadeler hakkında 29 Eylül 2023’te Yargıtay Birinci Başkanlığı’na başvurdu ve Kocaman hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçları gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, 30 Kasım 2023’te aldığı kararla avukatlar Çakmak ve Eminağaoğulu’nun talebi hakkında “soruşturma açılması gerektirir nitelikte görülmediğinden, dosyanın işlemden kaldırılması” kararını verdi. Yargıtay Birinci Başkanlığı’nın bu kararı ise şikâyetçilere 11 Ocak 2025’te “gerekçesiz” olarak bildirdi.