Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) 38. Olağan Genel Kurulu bugün Sendika merkez binasında yapılıyor.
Genel Kurula, KKTC’nin yanı sıra, Türkiye ve Güney Kıbrıs’tan sendika ve siyasi parti temsilcileri katılıyor.
İlk olarak divan oluşturularak başkanlığa Ödül Muhtaroğlu seçildi.
Genel Kurulun açılış konuşmalarını KTAMS Başkanı Güven Bengihan, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türkiye’den KESK Eş Başkanı Ahmet Karagöz, Birleşik Metal İş (DİSK) yetkilisi Ali Gündüz, Kemal Türkler Vakfı adına Celalettin Aykanat, Nakliyat-İş adına Ali Rıza Küçükosman, PASYDY adına Genel Sekreter Stratis Mattheou, KKTC sendikaları adına DEV-İŞ Başkanı Koral Aşam yaptı.
Yurt dışında olduğundan Genel Kurula katılamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu gönderdiği mesajda, “Kamuyu temsil eden köklü sendikalardan KTAMS’ın Genel Kurulunun hayırlı olmasını dilerim” ifadelerine yer verdi.
Genel Kurulda sendikanın çalışmalarını anlatan sinevizyonun izlenmesinin ardından açılış konuşmalarına geçildi.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan açılış konuşmasında Sendikanın Kıbrıslı Türklerin toplumsal varoluş mücadelesine destek vermiş, İngiliz Sömürge yönetimine ve EOKA’ya karşı mücadele etmiş bir sendika olduğunu, barış, demokrasi ve emek mücadelesinde ön saflarda yer aldığını belirtti.
Emekten yana mücadelenin devam ettiğini dile getiren Bengihan, ülke yönetimini eleştirdi.
Ülkenin “kötü yönetildiğini, yönetimin ülkeyi felakete, halkı sefalete sürüklediğini, kendi halkına hizmet etmediğini” iddia eden Bengihan, bu anlayışın Kıbrıs Türk halkını yok olma noktasına getirdiğini savundu.
Bengihan, kendileri gibi düşünen yoldaş sivil toplum örgütleri, sendikalar ve siyasi partilerle birlikte mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Filistin halkına uygulanan soykırımda, Rusya ve Ukrayna savaşında, masum insanların öldüğünü ancak uluslararası güçlerin bunu engellemediğini dile getiren Bengihan, 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenleri de andı ve tüm bu yaşananların “kapitalist sistemin kar arzusu ve buna hizmet eden sistemin eseri olduğunu” söyledi.
Ülkede de bu anlayışın var olduğunu savunan Bengihan, bazı şirketlerin vergi borçlarının silinmesini buna örnek olarak gösterdi.
Sendikanın son üç yıllık sürede yaptığı çalışmaları anlatan Bengihan, “göç yasası” kapsamında çalışanların maaş farklarının kapatılması, adaletli vergi sisteminin oluşturulması, Kamu Hizmet Komisyonu sınav tüzüğünün adil olması için yapılan çalışmalar, eylemler ve sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili bilgi verdi.
Ülkenin kıyı şeridinin Ruslar, İsrailliler, İranlılara satıldığını savunan Bengihan, “ ‘Bu toprakları kanla aldık vermeyiz’ diyenler, dövizi görünce parsel parsel arazileri satıyor. Bugünlere kolay gelmedik, büyük bedeller ödeyerek geldik” dedi.
Bengihan, yapılmak istenen tüzük değişikliğinden de bahsederek federasyon olma yönünde ilk adımın gerçekleştirileceğini belirtti.
Bengihan’dan sonra söz alan Türkiye’den KESK Eş Başkanı Ahmet Karagöz, Birleşik Metal İş (DİSK) yetkilisi Ali Gündüz, Nakliyat-İş adına Ali Rıza Küçükosmanoğlu ve Kemal Türkler Vakfı adına Celalettin Aykanat, KTAMS ile iş birliği ve dayanışmalarının devam edeceğini, gelinen noktada emek ve emekçilere saldırıların tüm dünyada yoğunlaştığını söyleyerek, sendikalarıyla ilgili bilgi verdiler.
Güney Kıbrıs’tan PASYDY Genel Sekreteri Stratis Mattheou konuşmasında, emekçilerin hayat pahalılığı altında ezildiğini söyleyerek, tüm çalışanların sorunlarının çözümü için kararlılıkla mücadele edileceğini belirtti. Mattheou, Kıbrıs’ta herkesin yararına olacak bir çözüm temennisinde bulundu.
KKTC sendikaları adına konuşma yapan DEV-İŞ Başkanı Koral Aşam, ülkede yaşanan sorunlara değinerek, “Dayatmalara karşı irademizi elimize almaya çalışıyoruz” dedi.
KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan Mali İşbirliği Protokollerine karşı mücadele ettiklerini dile getiren Aşam, yeni bir protokolün gündemde olduğunu, dayatılan protokolleri kabul etmeyeceklerini söyledi.
Aşam, ezilenlerin yanında olmaya devam edeceklerini, emeğin hak ettiği değeri bulması için iş birliği içinde mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkenin kritik bir dönemeçten geçtiğini söyleyerek, “Kıbrıs Türk halkı yoksullaşmanın, yoklaşmanın, yolsuzluğun sonucu olarak çocuklarının gözlerinin göç yollarında olduğu bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Varoluş mücadelesi veren Kıbrıs Türk halkının en keskin virajlardan birinden geçtiğini dile getiren Erhürman, bu kritik dönemin bilinciyle dayanışmayı yükseltme sorumlulukları bulunduğunu belirtti.
Erhürman, hayat pahalılığının yansıtıldığını ancak rakam büyüse de alım gücünün artmadığını, yoksullaşmanın devam ettiğini alım gücünün gerilediğini söyledi.
Asgari ücret görüşmeleri devam ederken market fiyatlarının da artmaya devam ettiğini söyleyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının piyasada talep noktasında yok hükmüne gelmek üzere olduğunu belirtti.
Erhürman, kültürel kimlik olarak da halkın kalabalığın içinde kaybolmak üzere olduğunu iddia ederek, mal almaya gelenler, çalışma izni ile gelenler, üniversite öğrencileri ve kaçak akışı içinde yok olma riskiyle karşı karşıya kaldığını savundu.
Halkın uluslararası alanda da yok olmaya itildiğini ileri süren Erhürman, varoluş mücadelesinin en çok da çocuklara karşı sorumluluk noktasında önem kazandığını söyledi.
Erhürman, “Mücadeleyi büyütmek tarihsel sorumluluğumuzdur” dedi.