Patlamalar yerel saatle 15:30 (1230 GMT) sularında, Beyrut'un Dahiye olarak bilinen güney kesimlerinde ve Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Bekaa Vadisi'nin doğusunda başladı.
Görgü tanıkları ve Dahiye sakinleri, saat 16:30'da hala patlama sesleri duyduklarını söylerken, patlamaların yaklaşık bir saat sürdüğü belirtildi.
Güvenlik kaynaklarının sağladığı bilgiler ve Reuters tarafından incelenen görüntülere göre, bazı patlamalar çağrı cihazlarının çalmasından sonra gerçekleşti ve bu da "Hizbullah üyelerinin çağrı cihazlarını ellerine almalarına ya da ekranları kontrol etmek için yüzlerine yaklaştırmalarına" neden oldu.
PATLAMALARIN ÇAPI
Sosyal medyada yer alan görüntülere göre, patlamalar nispeten sınırlı kaldı. Süpermarketlerin kapalı devre videolarından alınan iki ayrı görüntüde, patlamaların sadece çağrı cihazını takan ya da ona en yakın olan kişiyi yaraladığı görülüyor.
Hastanelerden gelen ve sosyal medyada paylaşılan videolarda ise yüzü yaralanan, parmaklarını kaybeden ve çağrı cihazının takılı olduğu kalça bölgelerinde açık yaraları olan kişiler olduğu görüldü.
Hiçbir vakada, patlamaların büyük hasara yol açtığı ya da yangın çıkardığı not edilmedi.
ÇAĞRI CİHAZLARINI KİM SATTI?
Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı Reuters'a yaptığı açıklamada, "İsrail dış istihbarat örgütü MOSSAD'ın patlamalardan aylar önce, Hizbullah tarafından sipariş edilen 5 bin adet Tayvan yapımı çağrı cihazının içine az miktarda patlayıcı yerleştirdiğini" söyledi.
Lübnanlı kaynak, örgütün Tayvan merkezli Gold Apollo tarafından üretilen çağrı cihazlarını sipariş ettiğini ve cihazların, çeşitli kaynaklar tarafından bu yılın başlarında ülkeye getirildiğini öne sürdü. Kaynak, cihazlardan bir kısmının AP900 model olduğunu bildirdi.
Reuters, yapılan incelemeler sonucu, imha edilmiş çağrı cihazlarının Tayvan merkezli bir çağrı cihazı üreticisi olan Gold Apollo tarafından üretilen çağrı cihazlarıyla eşleştiğini duyurdu.
Hizbullah, Reuters'in çağrı cihazlarının markasına ilişkin sorularına yanıt vermedi.
ŞİRKET AÇIKLAMA YAPTI
Gold Apollo'nun kurucusu, Lübnan'daki patlamalarda kullanılan çağrı cihazlarının şirket tarafından üretilmediğini öne sürdü. Şirketin açıklamasına göre çağrı cihazları, "Tayvanlı firmanın markasını kullanma hakkına sahip olan Avrupa'daki bir şirket" tarafından üretilmişti.
Örgütün operasyonları hakkında bilgi sahibi iki kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre, "Hizbullah militanları, İsrail'in yerlerini tespit etmesinden kaçınma düşüncesiyle bu yıl çağrı cihazları kullanmaya başlamıştı..."
Reuters'a konuşan üç güvenlik kaynağı, patlayan çağrı cihazlarının, Hizbullah tarafından son aylarda getirilen son model cihazlar olduğunu söyledi.
PATLAMALARA NE SEBEP OLDU?
Bazı güvenlik kaynakları, patlamaların cihazların bataryalarında yaşanan aşırı ısınmadan kaynaklanmış olabileceğini belirtti. Ancak hakim görüşe göre MOSSAD, Hizbullah'ın çağrı cihazı tedarik zincirine sızmış olabilir. New York Times'a göre İsrail istihbaratı, Lübnan'a ithal edilmeden önce çağrı cihazlarının içine hafif oranda patlayıcı madde yerleştirdi.
Bu görüşe katılmayan, Newcastle Üniversitesi'nde lityum iyon pil güvenliği uzmanı Paul Christensen, basına demecinde şu ifadeleri kullandı:
“Burada söz konusu olan nispeten küçük bir bataryanın alevler içinde patlaması. Burada ölümcül bir patlamadan bahsetmiyoruz... Sezgilerim bana patlayıcı yerleştirmenin pek olası olmadığını söylüyor...”
Austin'deki Texas Üniversitesi'nden makine mühendisliği profesörü Ofodike Ezekoye, "Patlamaların aşırı ısınan pillerden kaynaklandığından şüphe duymanın bir başka nedeninin de 'yalnızca tam şarjlı bir pilin alev alabilmesi veya patlayabilmesi' olduğunu" söyledi.
Ezekoye, şu ifadeleri kullandı:
“Yüzde 50'nin altında şarj, gaz ve buhar üretir, ancak yangın veya patlama olmaz. Çağrı cihazı arızalanan herkesin pilinin tam dolu olması pek olası değil...”
2018'de yayınlanan, “Rise and Kill First” adlı kitaba göre, İsrail istihbarat güçleri daha önce de düşmanlarını hedef almak için kişisel telefonlara patlayıcı yerleştirmişti.
Bilgisayar korsanlarının da kişisel cihazlara kötü niyetli kodlar göndererek bazı durumlarda aşırı ısınma ve patlamalara neden olabildikleri bilinmekte.
İsrail ordusu, Reuters'in patlamalarla ilgili sorularına yanıt vermeyi reddetti. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı ise Washington'un bilgi topladığını ve olayla ilgisi olmadığını söyledi.
PATLAMALAR NE GI·BI· SONUÇLAR DOĞURUR?
Pek çok uzman, geçen Ekim ayında Gazze'de patlak veren İsrail-Hamas çatışmalarının, Hizbullah'ı da içine alacak şekilde Lübnan'a sıçramasından endişe ediyor, ancak bu konuda farklı görüşler var.
ABD Hazine Bakanlığı'nın eski istihbarat müdür yardımcısı ve Hizbullah üzerine yazılmış bir kitabın yazarı olan Matthew Levitt, "Patlamaların Hizbullah'ın faaliyetlerini bir süre sekteye uğratabileceğini" söyledi.
ABD hükümetinin Orta Doğu'dan sorumlu eski ulusal istihbarat yetkilisi Jonathan Panikoff ise Hizbullah'ın “on yıllardır yaşadığı bu en büyük istihbarat zafiyetini” küçümseyebileceğini ve diplomasinin yetersiz kalmaya devam etmesi halinde, "yükselen tansiyonun sonunda tam ölçekli bir savaşa dönüşebileceğini" söyledi.