Galatasaray Kulübünde mart ayı olağan divan kurulu toplantısı yapıldı. Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İşte Metin Öztürk'ün açıklamaları...
"Ben açıkçası çıkmayı hiç planlamıyordum. Çünkü zaten divanlar bizim övünç kaynağımız. Bundan evvel de ben burada kendi eleştirilerimi yapıyordum. Bugün de yönetim adına cevap veriyorum. En büyük övüncümüz 3 ayda 6 ayda bir değil, senede bir istisna hariç her ay toplanan bir divan kurulumuz var. Çünkü bu eleştiriler bizi güçlendiriyor. Biliyorsunuz sayın Dursun Özbek başkanın döneminde önemli bir tüzük değişikliğiyle yönetim kurulunun süresi 3 yıldan 2 yıla indirildi. Divan da buna uydu. Bu, Galatasaray'ın önünü açmak için yapılan muhteşem bir hamle oldu. Eleştiriler de olacak. Eleştirinin sonunda da, zaten biliyorsunuz ekim aylarında bir ibra genel kurulu var. İbra edip, o yöneticilerin bir daha görev almamasını sağlayabilirsiniz. Ya da takibinde, mayıs ayında da sandık geldiğinde de daha iyi yönetecek mutlaka vardır aranızda, onu da getirirsiniz.
Kemerburgaz'da futbol aklına ihtiyaç var. Tabii ki futbol aklına ihtiyaç var. Voleybol aklına ihtiyaç var, basketbol aklına ihtiyaç var. Biz pek çok branşta hareket ediyoruz. Bildiğiniz gibi Galatasaray, başkanlık ile yönetiliyor. En önemli ekonomik noktamız da futbol. Galatasaray'ın futbol aklı, her zaman seçilmiş başkandır. Siz seçiyorsunuz. Atanmışlar değildir. Sayın Dursun Aydın Özbek'tir. Her zaman söylüyorum, bu şampiyonluklar başkana yazar. Bundan önceki başarısızlıkların da, o dönemin başkanına yazdığı gibi. Peki orada işler nasıl yürüyor? Mesela İbrahim bey, bir gün uyanıyor. "Ben gideyim de şunu mu alayım" diyor? Orada işler, bundan önceki yıllarda olduğu gibi şöyle yürüyor. Takımın teknik direktörü ve squat ekibi ihtiyaçlarını tespit ediyor. Bir futbolcu listeleri veriyor. O futbolcu listelerine göre, onların takımlarıyla ve futbolcularıyla ve menajerleriyle görüşülüyor. Bütçe çerçevesinde yürüyor. Sonunda o günkü kulübün başkanına yani Dursun Aydın Özbek'e geliyor. O karar veriyor. Ne İbrahim Bey'in elinde ne Sayın Abdullah Kavukçu'nun elinde, ne de Maruf Güneş'in elinde... Böyle kendi kendine hareket edecek bir yetki yok. Büyük haksızlıklara uğruyorlar. Her gün istifaya davet ediliyorlar. Her gün ailelerine inanılmaz hakaretler ediliyor. Buna rağmen Galatasaray aşkıyla görevlerini yerine getiriyorlar. Bizim futbol aklımız, bugün Ali Sami Yen'in koltuğunda oturan başkanımızdır. Bundan sonra da böyle olacak.
"HEDEFİMİZ ŞAMPİYONLUK"
Gelirlerimizin düştüğünden bahsediliyor. Gelirlerimizin düştüğü tek bir konu var. Bir önceki yıl Şampiyonlar Ligi'ndeydik. Bu sene UEFA Avrupa Ligi'ndeyiz. Bunların gelirleri farklı. Bu sene inşallah şampiyon olup tekrar Şampiyonlar Ligi'nde olacağız. Bunlar öngörülebilir şeyler değil ancak yaşandıkça karşılaşacağınız şeylerdir. Hedefimiz şampiyonluk, 19 takımın hedefi de şampiyonluk.
Bu yönetim geldiğinde takım şampiyon muydu? Hatırladığım kadarıyla 13'üncüydü. Eleştiri tabii ki var ama tabloya da net bakmak lazım. Sayın Dursun Özbek yönetimi geldiğinde takım 13'üncüydü.
İsraf ede ede, sata sata gidiyorlar havası var. Hatırladığım kadarıyla Florya'nın 20 dönümü bizimdi. Bugün bu yönetim 43 dönüm daha satın aldı. Parasını ödeyip satın aldı. Yaklaşık 45 yılda bir tesis yapılmamıştı. Sizlerin parasıyla, kulübün parasıyla Kemerburgaz yapıldı. Büyük ihtimalle şampiyon olduktan sonra mutlaka başkanımız, kulübümüz orada bir organizasyon yapacak. Bu gördüğünüzün aslında çok daha haşmetlisini göreceksiniz orada. İnanılmaz bir tesis.
"32 GÜNDE BADANA YAPAMAZSINIZ"
Galatasaray Adası, bu yönetim geldiğinde bizim değildi. Sanırım, yanlış hatırlamayayım. Son 20 senedir işletmecilerdeydi. Bu yönetim 32 günde açtı. 32 günde Boğaz'da herhangi bir eve badana yapamazsınız. Dursun Özbek'in iradesiyle yapıldı bu, sizlerin iradesiyle yapıldı. Sizin verdiğiniz oylarla yapıldı.
11 yıldır şampiyon olamayanlar, 7 yıldır görev başında olup masallar anlatanlar, divanlarında alkışlanıyor! Biz ise buradan hüzünle ayrılıyoruz! Teşekkür ediyorum!"