Sezon başında Atakaş Hatayspor'a transfer olarak sürprize imza atan 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Ömer Faruk Beyaz dikkat çeken açıklamalar yaptı.
BeIN Sports'a konuşan Beyaz, 2021 yılında Fenerbahçe'den bedelsiz olarak ayrılıp Stuttgart'a transfer olduğu süreci de cevapladı."Başkan Ali Koç'a saygım ve sevgim sonsuz""Futbolda sahada güçlü olursanız konuşabilirsiniz." diyen genç orta saha, o süreci şöyle anlattı:"Daha önceden de konuşabilirdim ancak biraz bunu bekledim. Bir hayalle gidiyorsunuz. O hayali isterseniz dünyanın en büyük kulübü gelsin, ki gelmişti, değiştiremez... 15 yaşında profesyonel sözleşme imzaladım. O zaman bana Avrupa'dan menajer aracılığıyla teklifler geliyordu. Çok ciddi bir teklif oldu. Almanya'nın büyük kulüplerinden biriydi. Bu süreçte ailemin bile düşüncesi, 'Fenerbahçeliyiz ama eğitimi açısından iyi olur' oldu. Ben orada o hayalle devam ediyordum. O sahaya çıkmayı bekliyordum. Yeni yönetim geldiğinde, Damien Comolli göreve getirildi. Başkan Ali Koç'a saygım ve sevgim sonsuz. Eski yönetimde A Takım'da olacağıma dair konuşmalar vardı ancak gelen sportif direktör bunu istemedi. Kendisiyle bir görüşmeye gittik. Bana olan yaklaşımından ağlayacak duruma gelmiştim. Fenerbahçe'nin farklılaşmaya başladığını düşünmüştüm. Yeni gelen yabancı altyapı sorumlusu da bana çok saçma eleştirilerde bulunuyordu. Bana, İspanya'dan seni izlemeye gelenler 'Senin için çok kötü bir oyuncu dediler' diye konuşuyordu. Bunları yaşadığım süreçte bir milli takım kampına gidecektim. Fenerbahçe'nin altyapı sorumlusu, Amerika kampına götürüleceğimi söyledi. Bunun için milli takım kampına gitmedim. O sürecin büyük bir etkisi oldu.""Benden daha önce kimse çıkmamıştı"Fenerbahçe'de kendisinden kimsenin çıkmadığını önünde de Arda Güler gibi bir örneğin bulunmadığına işaret eden Ömer Faruk Beyaz sözlerine şu cümleler ile devam etti:"Sezon bittiğinde sözleşmemizin bitmesine 1 sene kalmıştı. Emre Belözoğlu'ndan kaptanlık bandını almıştım. Erol Bulut hocamız gelmişti. Ancak sürekli altyapıdan gelen oyuncu muamelesi görüyordum. Hazırlık maçlarında 5 dakika, 10 dakika sonradan girebiliyordum. Bu yönetilebilecek bir süreçti. Kupa maçlarında 45. dakikada oyundan çıkacağım korkusu yaşıyordum. Umutlarım tükenmeye başlamıştı. Gitmem gerektiğini düşündüm. Yeni bir tecrübe, yeni bir hayat yaşamak istedim. Orada çok boğulmuştum. Benden daha önce kimse çıkmamıştı. Bir Arda Güler örneği yoktu. Bu da beni kötü etkilemişti. Bu süreç beni çok yordu ve ben de ayrılmaya karar verdim. Başkan Ali Koç bana her zaman çok iyi davrandı. Her konuda bana yardımcı oldu. Ancak yaşananlar üst üste artınca beni etkiledi. Ayrılma kararımın ardından devre arasında kadro dışı kaldım ve gideceğim takıma hazırlandım. Her zaman Fenerbahçe taraftarıyım. Futbolun profesyonel bir şey olduğunu biliyorum ama sevgim her zaman Fenerbahçe'yle. Taraftarın bana bir kızgınlığı oldu. Ancak onların bana duyduğu ilgi, yaşadıklarımı değiştirmiyordu."