Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde olması, insan kaynaklı hatalar ve elektrik hatlarında kaynaklanan problemler nedeniyle İzmir’de çıkan son 4 orman yangınında toplamda 4 bin 74 hektarın yanı 28 bin 500 futbol sahası büyüklüğünde alan kül oldu. Yerleşim yerlerinin de etkilendiği alevler birçok da canlı türünü yok etti. Ekolojik tahribatını sorduğumuz CHP Çevre ve İklim Değişikliklerinden Sorumlu PM Üyesi Baran Bozoğlu, hava kirliliğine, sel riskine ve iklim krizine dikkat çekti.
Ormanların, özellikle de şehirlerin içindeki ormanlar o bölgenin hava kalitesini etkilediğine dikkat çeken Baran Bozoğlu, “Ormanlar hava kirliliğini engelleyen yapılardır. Yani kentte temiz hava soluyabilmek için oksijen alabilmek için bu ormanlara ihtiyacımız var. Yangınlar ne yazık ki hava kalitesini düşürecek. Çevre Bakanlığı'nın ve hava izleme istasyonlarının sonuçlarında gördüğümüz gibi zaten birçok kentimizde ciddi problemleri var. Dolayısıyla oksijen miktarını kentlerde arttırılması gerekirken ne yazık ki bu orman yangınlarıyla beraber kirli havanın da tutulmasına dair sorunlar yaşanacak. İnsana verebileceği en büyük kayıp aslında bu” diye konuştu.
SEL RİSKİ ARTTI
Ormanların sellere karşı da direnç sağladığına dikkat çeken Bozoğlu, “Kentlerimizden büyük problemlerinden olan yağış kaynaklı seller. Ormanlık alanlar, toprak geçişinde toprağın nemini ve suyu toprak üzerindeki suyu yoğun şekilde tutabildikleri için ağaç ekosistemi, orman ekosistemi kentin çevresindeki sel riskini de kırsaldaki sel riski de azaltır. Toprak kaybını azaltır. Orman yangınları nedeniyle de ciddi bir ağaç kaybı oldu ve bu ağaçlar da artık ne yazık ki su tutma kabiliyetini yitirmiş durumda. Dolayısıyla önümüzdeki haftalarda olası bir yağış durumunda özellikle yamaç alanlardaki yerleşim yerlerinde bir sel riski oluşma durumu var. Bu konuyla da ilgili mutlaka Orman Genel Müdürlüğünün çalışma yapması lazım” ifadelerini kullandı.
EKOLOJİK KRİZ OLABİLİR
İklim değişikliğine karşı mücadelede ormanlık alanların ‘yutak alanlar’ olduğunu aktaran Baran Bozoğlu, “Yani sera gazı emisyonları dediğimiz dünyanın sıcaklığına sebep olan gazları tutan yapıya sahiptir. Bu ormanlık alanların da yok olmasından dolayı şu anda Türkiye'nin hatta dünyanın sera gazı emisyon tutma kapasitesi azaldı. Bu da küresel ısınmaya ve iklim değişikliğini arttıran bir durum. Ayrıca ormanın olduğu alanda bir ekosistem var, canlılar var, bitki örtüsü var, hayvanlar var, endemik türler var. Yangınlar nedeniyle ekosistemin sarsıldığını ve bunun da bir ekolojik kriz, hayvan türlerine ve bitki türlerinde risk getirdiğini söyleyebiliriz. Çünkü belirli türlerin doğada azalması, yok olması diğer canlı türlerin sayısal artışına sebep olabilir” dedi.
Orman Genel Müdürlüğü, Tarım Orman Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na seslenen Bozoğlu, “Mutlaka burada bir ekosistem analizi ve izleme sürecini başlatması gerekiyor. Canlı türlerinin ve kaybolan türlerin tespiti konusunda vakit kaybetmeden analiz yapılmalı ve buna dair de rehabilitasyon çalışmaları hızlandırmalı” şeklinde konuştu.