CHP, dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 11 Şubat 2020'de TBMM'de grup toplantısında yaptığı konuşmayı “21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı” adıyla kitapçık haline getirerek dağıttı.
Ardından kitapçık, mahkeme kararıyla toplatıldı. Ayrıca kitapçıkla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı ve soruşturma kapsamında kitapçığın hazırlanması ve dağıtılmasından sorumlu tutulan dönemin milletvekilleri hakkında fezleke düzenlenerek, TBMM’ye gönderildi.
KAYA İLK DURUŞMASINA ÇIKTI
Söz konusu kitapçık nedeniyle dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’ya “'Kitapçığın Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde olması nedeniyle ifade özgürlüğü tarafından değerlendirilmeyeceğinden ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçunu işlediği” gerekçesiyle Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşması dün Ankara Sıhhiye Adliyesi’nde görüldü.
‘YARGILANMASI GEREKEN GERÇEK SANIKLAR’
Kaya, duruşma öncesinde adliyenin önünde açıklamalarda bulundu. “15 Temmuz hain darbe girişimi 252 cana mâl oldu” diyen Kaya, şu ifadeleri kullandı:
“252 cana mâl olan, binlerce insanın gazi olduğu bir olayda siyasi ayak ortaya çıksın diye sorular sorduk. Bir siyasi parti olarak bu soruları sormayacaktık da ne yapacaktık? Şimdi Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Bu soruları niye sordunuz?’ soruları ile muhatap olacağız. Yargılanması gereken biz değil 252 cana mâl olanlardır. Yargılanması gereken bu darbenin ana unsuru, gerçek sanıklarıdır. Ama şu ana kadar darbenin gerçek sanıkları açığa çıkartılmamış. FETÖ’nün siyasi ayağı açığa çıkana kadar bu soruları soracağız. Soru sormak bizim görevimiz, yanıt vermek de mevcut siyasal iktidarın görevidir.”
DOSYA ASLİYE CEZA’YA GÖNDERİLECEK
Basın açıklamasının ardından dava başladı. Kaya’nın avukatı Ömer Koçak, Kaya’nın eski bir milletvekili olması nedeniyle, yasaya göre, yargılama yapma yetkisinin Ağır Ceza Mahkemesi’nde olduğunu belirtti. Davacı tarafın avukatları ise Kaya’nın mevcut bir milletvekili olmasını gerekçe göstererek, mahkemenin “görevsizlik” kararı vermesi gerektiğini savundu.
Dosya savcısı da mahkemenin “görevsizlik” kararı vermesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme başkanı, “görevsizlik” kararı vererek, dosyanın Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.
