Gündem

Almodovar’ın ‘Yandaki Oda’ ve Sean Baker’ın ‘Anora’ filmleri gösterime girdi

Sigrid Nunez’in What Are You Going Through romanından uyarlayıp senaryosunu yazdığı “Yandaki Oda” yönetmenin İngilizce çektiği ilk dramatik komedi.

Almodovar’ın ‘Yandaki Oda’ ve Sean Baker’ın ‘Anora’ filmleri gösterime girdi
03-11-2024 06:38

Pedro Almodovar yaşam, aşk, cinsellik, eşcinsellik, yas, bellek, pişmanlık temalarını içeren, bol konuşmalı, sıradışı güçlü kadınların renkli öykülerini anlattığı komediler çektikten sonra “Acı ve Zafer” ile “Paralel Anneler”de İspanya iç savaşı, ölüm, yaşamın sona ermesi üzerine sorular sormaya başladı. Venedik Film Festivali’nde büyük ödül Altın Aslan’ı aldığı, Sigrid Nunez’in What Are You Going Through romanından uyarlayıp senaryosunu yazdığı “Yandaki Oda” yönetmenin İngilizce çektiği ilk dramatik komedi. İki eski arkadaş, çok satışlı kitapların yazarı ölümden çok korkan Ingrid ile ölümle defalarca yüzleşmiş olan New York Times’ın savaş muhabiri Martha yeniden buluşurlar. Martha kanserdir, tedavi işe yaramaz, acı çekmemek, kendine acımamak, ötanazi yapmak için Ingrid’den yardım ister. İki arkadaş New York’un dışında doğanın içinde lüks bir eve giderler. Martha, Ingrid’e geçmişinden, kızı Michelle’le olan kötü ilişkisinden, kızının tanımadığı babasından söz eder. Beden ve zihin huzuru arayan, az zamanı kalan Martha ötanazi hazırlıklarına başlar. Yanındaki odada kalacak Ingrid’i yapacakları konusunda bilgilendirir. Almodovar, Martha’nın kötümserliğini çok paylaşmaz, ölüm deneyimi yaşama sevincini daha çok algılamak gibidir. İki kadın Faulkner, Hemingway, Joyce, ressam Edward Hooper hakkında konuşurlar. Martha, James Joyce’un “Ölüler” öyküsünden “Kar yaşayanların ve ölülerin üstüne yağıyor” sözlerini söyler. John Huston’ın “Ölüler” romanından uyarladığı filminden (1987) görüntüler izleriz.

KÖTÜMSERLİĞE İSYAN

Ingrid eski sevgilisi Damian’la konuşurken onun kötümserliğine isyan eder, neoliberalizmin dünyayı ele geçirdiğini, aşırı sağın iyice yükseldiğini, iklim değişikliğini, dünyanın giderek yaşanmaz bir yere dönüştüğünü savunan Damian’a Ingrid’in yanıtı “İnsanlara umut yok diyemezsin. Trajedinin içinde yaşamanın çeşitli yolları elbette vardır” olur. Yapım tasarımları, kostümler, müzik (Alberto Iglesias), Almodovar’ın simetrisi ve canlı renkler seçkisi, görüntü yönetmeni Eduard Grau’nun hastane camından yağan pembe karı izleyen iki kadını ayna gibi yansıtması etkileyicidir. Aynalardaki yansımalar, vitrinlerdeki, camlardaki izdüşümler filmin atmosferini güçlendirir. Yönetmen, Hollywood’un ünlü melodramlarına, Douglas Sirk, Vincente Minelli, Leo McCarey gibi ustaların filmlerine gönderme yapar.

Pedro Almodovar’ın yazıp yönettiği Tilda Swinton, Julianne Moore, John Turturro, Alex Hogh Andersen, Esther Rose McGregor’un oynadığı “Yandaki Oda” gösterime girdi.

NEOLİBERALİZMİN KURBANLARI

“Filmimin gücü yansıtmasını istedim. Anora güçlü, gücünün ayrımında olan bir kadındır. Kontrolü kimseye bırakmaz, ona saldıranlarla başa çıkar. Külkedisi öyküsünü günümüz Amerika’sına uyarladım” diyor savunmasız marjinalleri, toplumun dışında yaşayanların hayatlarını anlatan yönetmen Sean Baker.

Baker’a göre 21. yüzyılın işçi sınıfının ilk sırasında seks işçileri, ****lar, erotik dansçılar, striptizciler yer alıyor. Yönetmen, neoliberalizmin aşkı, cinselliği, duygusal yaşamlarımızı ne denli etkiliyor sorusunu soruyor. Özbek kökenlerini gizlemek için adını Ani’ye çeviren Anora, Brooklyn’in ünlü bir gece kulübünde erotik dansçı, fahişe olarak çalışır. Erkeklere bedeniyle hizmet etse de tüm kontrol ondadır, özgüveni ve savunma mekanizması çok yüksektir. Bir gece ünlü bir Rus oligark ailenin oğlu Ivan’la tanışır, onunla aşırı lüks bir ortamın içine giriverir. Yozlaşmış bir ABD portresiyle birlikte çok zengin Rus oligarkların, onlara hizmet eden çıkarcı din adamlarının karşısında Ani sütten çıkmış ak kaşık gibidir. Bağımsız Amerikan yapımı 1970’lerin Amerikan filmlerini anımsatır.

Kadın bedenini estetik görsellikle yansıtan Baker’ın romantik dramatik komedisi Richard Gere-Julia Roberts’lı “Özel Bir Kadın”ın gerçekçi versiyonudur. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alan “Anora”da Mikey Madison, Mark Eydelshteyn, Yuri Borissov, Karren Karagulian, Vache Tovmasyan oynuyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ