Avustralya'nın Melbourne kentindeki Monash Üniversitesi'nden araştırmacılar kalp krizi, felç ve kalp yetmezliği gibi major kardiyovasküler olaylara (MAKO) neyin neden olduğunu mercek altına aldı.
Bu hafta başında yayınlanan yeni bir çalışmada ekip, sonuçlara ulaşmak için 408 bin 354 kişiden oluşan bir örneklem büyüklüğünü inceledi.
Araştırmacılar, şaşırtıcı bir şekilde, kabızlık ve MAKO arasında bir bağlantı buldu ve bu bağlantıya sahip olan toplamda 23 bin 814 vaka tespit edildi.
Bulgular, kabızlık çekenlerin, çekmeyenlere kıyasla iki kat daha fazla majör kardiyak olay geçirme riski altında olduğunu gösterdi.
HİPERTANSİYONLA DA İLİŞKİLİ
Çalışmayı yöneten Profesör Marques, “Çalışmamız, yaygın ancak genellikle göz ardı edilen bir sağlık sorunu olan kabızlığın kardiyovasküler hastalığa önemli bir katkıda bulunabileceğini göstermektedir” dedi.
Prof. Marques, sözlerine şöyle devam etti:
“Yüksek tansiyon, obezite ve sigara gibi geleneksel kardiyovasküler risk faktörleri uzun zamandır kalp hastalığının temel etkenleri olarak kabul edilmekte. Ancak bu faktörler, tek başlarına büyük kalp olaylarının oluşumunu tam olarak açıklamamakta.”
Çalışma aynı zamanda, kabızlık ve hipertansiyon (yüksek tansiyon) arasında da bir bağlantı olduğunu göstermekte. Zira kabızlık sorunu yaşayan hipertansif bireylerde, sadece hipertansiyonu olanlara kıyasla kardiyak olay riskinin yüzde 34 arttığı tespit edildi.
KÜRESEL NÜFUSUN YÜZDE 14'Ü
“Bu çalışma, kabızlığın ek bir risk faktörü olarak potansiyel rolünü araştırmış ve endişe verici sonuçlar ortaya koymuştur” diyen Prof. Marques ayrıca, “Araştırmamız, kabızlığın yüksek tansiyonla ilişkili kardiyovasküler riskleri daha da kötüleştirerek kalp krizi ve felç olasılığını daha da artırabileceğini düşündürmektedir" dedi.
Kabızlığın, özellikle yaşlı yetişkinler ve kadınlar olmak üzere küresel nüfusun tahmini yüzde 14'ünü etkilediği düşünüldüğünde, bu bulgular, nüfusun önemli bir kısmında, bağırsak sağlığı nedeniyle kardiyovasküler hastalık riskinin artmış olabileceği düşünülmekte.