Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’da, “Doğumunun 100. Yılında Sanatçı Kimliği ile KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş Anma Toplantısı”na katıldı.
Türksoy’da yer alan toplantı öncesi Denktaş’ın çektiği fotoğrafların yer aldığı serginin açılışını yaptı. Tatar panel öncesi yerel basının sorularını da yanıtladı.
Sergi Açılışı ve Anma Toplantısına, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile merhum Cumhurbaşkanı Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş ve DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu da katıldı.
Denktaş’ın anıldığı etkinlikte, konukları, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev karşıladı. Etkinlikte, KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu ile Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da yer aldı.
KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, anma toplantısında yaptığı açılış konuşmasında, Doğumunun 100. Yılı vesilesiyle, aralarından 12 yıl önce ayrılan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı, büyük devlet insanı Rauf Raif Denktaş’ı saygı, rahmet ve özlemle andığını” söyledi.
Kıbrıs Türkü’nün varoluş ve özgürlük mücadelesi meşalesini Dr. Fazıl Küçük’ten devralan kurucu Cumhurbaşkanının, tüm hayatını Kıbrıs Türk halkının hak, eşitlik ve özgürlük davasına adamış ve bu haklı mücadeleyi Anavatan Türkiye ile fikir ve gönül birliğinde ömrünün son gününe dek özveri ve dirayetle savunduğunu anlatan Korukoğlu, şöyle devam etti:
“Haklı davamızın savunucusu, mücahit ve lider, cesareti ve diplomatik zekasıyla Kıbrıs Türkü’nün sesini dünyaya duyurmuştur.
Kıbrıs Türk halkı olarak bize düşen en asli görev ise, merhum liderlerimizin büyük bir mücadele vererek kurulmasına önderlik ettikleri devletimize, var gücümüzle sahip çıkmak ve onu daha ileriye taşımaktır.
Kurucu Cumhurbaşkanımız sadece siyasi kimliği ve liderliğiyle değil, çok yönlü kişiliğiyle tarihte çok kıymetli izler bırakmıştır. Rauf Raif Denktaş, sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda bir yazar, şair ve fotoğrafçıydı.
Kendisini tanıma ve beraber çalışma fırsatı bulanlar çok iyi hatırlayacaklardır; fotoğraf çekmek onu için bir tutkuydu. Fotoğraf kamerasını yanından ayırmaz, resmi toplantılarında bile boynunda tutardı.
Bu sergiyle de, Sayın Rauf Raif Denktaş’ı sanatçı kimliğiyle anarak, deklanşörüne takılan 10 binlerce fotoğraf karesinden zor da olsa bazılarını seçerek, bugün burada ölümsüzleştirmek istedik.
Parçası olmaktan gurur duyduğumuz, Türk dünyası medeniyetlerini birbirine daha da yakınlaştırmak ve gönül bağlarının güçlendirilmesinde fevkalade rol üstlenen TÜRKSOY’a, bu anlamlı etkinlik için teşekkürlerimi sunarım.”
Korukoğlu, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası camia içerisindeki hak ettiği yeri alması için canla başla çalıştıkları bu dönemde, bu tür etkinliklerin kendileri için bir o kadar daha anlam kazandığına vurgu yaparak, Türk Dünyası’nın önemli isimlerinin eserlerini hatırlamak, korumak ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak en önemli görevlerinden olduğunu söyledi.
Bu vesileyle, hayatlarını Kıbrıs Türk halkının varoluş, hak, eşitlik ve özgürlük mücadelesine adayan Varoluş ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile dava arkadaşlarını ve bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitleri rahmet ve minnetle anan Korukoğlu, gazilere de şükranlarını sundu.
TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev de, adını tüm dünyanın bildiği, ömrünü Kıbrıs Türk halkına adayan dava adamı Denktaş’ı andı, önünde saygıyla eğildiğini belirtti.
Raev, devlet adamı Denktaş’ın sanatçı kimliğiyle de ön plana çıktığını belirterek, ülkesini her yerde tanıttığını vurguladı.
Sadece KKTC değil Türk milletinin ortak değeri olan Denktaş’ı rahmetle anan Raev, programa katılan herkese teşekkür etti.
Raev, Denktaş’ın daima sonsuza kadar yaşayacağını, gelecek nesillere aktarılacağını söyledi, “Ruhu şad olsun” dedi.
Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu da, KKTC Ankara Büyükelçiliği ve TÜRKSOY’un iş birliğinde düzenlenen Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı anma programında yer almaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Kıbrıs Türk halkının unutulmaz liderlerinden biri olan Rauf Raif Denktaş'ı anan ve onun hayatını, liderliğini ve mirasını hatırlamak için yapılan etkinliğe teşekkür eden Ataoğlu, şöyle devam etti:
“Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü ve haklarını savunmak için yaşamını adayan büyük bir insan ve devlet adamıydı.
Kıbrıs'ın bölünmesi ve ada üzerindeki siyasi gerilimlerin artmasıyla birlikte, Denktaş Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak için mücadele etmiş ve bu davayı ömrünün sonuna kadar sürdürmüş bir devlet adamıydı.
Denktaş, Kıbrıs Türk toplumunun liderliğini üstlendiği 1960'lardan itibaren, Kıbrıs'ın kuzeyinde Türklerin yaşadığı baskılarla mücadele ederken, Ada üzerindeki çatışmanın ardından, 1974 yılında Türkiye'nin müdahalesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasına öncülük etmiş büyük bir liderdir.
Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadele ettiği süre boyunca birçok zorlukla karşılaştı. Ancak, kararlılığı ve liderliği sayesinde, Kıbrıs Türk toplumu uluslararası alanda sesini onun sayesinde tüm dünyaya duyurdu.
Denktaş, sadece Kıbrıs Türk halkının lideri değil, aynı zamanda bir barış savunucusuydu. Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması için çaba harcadı ve diyalog yoluyla çözüm arayışlarını destekledi.
Denktaş; siyasi kimliğinin yanı sıra fotoğrafçı kimliği ile de tanınan bir sanatçıydı. Yanından fotoğraf makinesini hiç ayırmayan, mümkün mertebe her yakaladığı kareyi ölümsüzlüğe taşımaya çalışan; kimi günler kendi başına yollara düşen bir fotoğraf tutkunuydu.
‘Benim 2 bayrağım var’ diyerek Anavatan Türkiye’ye olan bağlılığını her fırsatta dile getirir, Anadolu'nun her köşesinde Kıbrıs Türk halkının haklı davasını anlatırdı.
Bugün, Denktaş'ın mirası hala yaşamaktadır. Onun liderliğindeki ilkeler ve değerler, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Kıbrıs Türk halkı, Denktaş'ın izinden gitmeye devam edecek ve onun mirasını koruyacaktır.”
Ataoğlu, Rauf Raif Denktaş'ı sonsuz şükran ve saygıyla anarak, mirası önünde saygıyla eğildiklerini ve onun adını yaşatmak için kararlı bir şekilde çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Cevdet Yılmaz da, “Doğumunun 100. Yılında Sanatçı Kişiliğiyle Rauf Denktaş“ konulu bu anlamlı etkinlikte olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Hayatını Kıbrıs Türk halkının onurlu varoluş mücadelesine adayan Rauf Raif Denktaş’ı, doğumunun 100. yılında rahmet ve saygıyla yâd eden Yılmaz, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un ev sahipliğinde merhum Denktaş’ı bugün yalnızca lider kişiliğiyle değil, aynı zamanda sanatçı yanıyla anacaklarını kaydetti.
Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkünün, on yıllarca Rum mezalimine korkusuzca direndiğini; can verdiğini, kan verdiğini ama hürriyetinden vazgeçmediğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“EOKA zulmüne rağmen 1571’den beri yurdu, memleketi bildiği toprağını bırakmamış; egemenliğinden asla taviz vermemiştir.
Kıbrıs Türklerinin efsanevi direniş destanı, Ada’nın Yunanistan’a bağlanması anlamına gelen Rumların Enosis hayaline bir hançer gibi saplanmış; Kıbrıs Türkü katledilirken seyreden Dünya’ya azmin zaferini göstermiştir.
Rauf Denktaş, Kıbrıs Türkü’nün bu varoluş mücadelesine önderlik etmiş, sadece Kıbrıs’ta değil tüm Türk Dünyası’nda yakın tarihimizin sembol isimlerinden birisi olmuştur.
Sayın Denktaş’ın ahirete irtihalinin 12. yılını geçtiğimiz ay geride bırakmış olsak da, KKTC başta olmak üzere eserleri nefes almaya devam etmektedir.
Hukuk öğrenciliğinden Türk Mukavemet Teşkilatı kuruculuğuna uzanan hayat yolculuğunda yeni bir devletin kurucu lideri olarak tarihe adını yazdırmıştır.
Bunun yanı sıra gerek fotoğrafçılığı gerek yazarlığı ile çok yönlü bir fikir ve devlet adamı olarak hafızalarda yer etmiştir.
Sayın Denktaş’ın lensinden yansıyan kareler, Denktaş’ın sadece siyasi bir figür değil, memleket sevdasını fotoğrafla ölümsüzleştirecek kadar tutkulu bir vatansever olduğunu anlatıyor.”
Yılmaz, fotoğraf dışında; mücadelesini, bayrağına ve özgürlüğüne olan düşkünlüğünü gelecek nesillere aktarabilmek için hatırat tutup yayınlaması, farkındalığı yüksek bir liderin duygusal derinliklerini gösterdiğini belirtti.
Yılmaz, “KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Denktaş’ı, onun sanatla dokuduğu içten yazılarıyla anarken sevgiyle hatırlıyor ve mirasını kalbimizde taşıyoruz” dedi.
Bu mirası kararlılıkla savunduklarını, Kıbrıs Türkü kardeşlerinin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün tescili için durmadan çalıştıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“KKTC’nin 40 yıldır ayrı bir devlet, ayrı bir demokrasi olduğu gerçeğini her platformda muhataplarımıza anlatıyoruz.
Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının, bir diğer ifadeyle egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi çözüme giden yolu açacağına inanıyoruz.
Kıbrıs Adası’nda çözüm, bölgesel istikrar ve refaha da katkıda bulunacaktır.
Haksız, hukuksuz ambargolara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişebilmesi, Doğu Akdeniz bölgesinde bir çekim merkezi haline getirilmesi için ortak çalışmalarımız sürüyor.
İktisadi ve mali işbirliği anlaşmamız çerçevesinde Kuzey Kıbrıs’ı turizminden tarımına, kültüründen altyapısına her alanda destekliyoruz.
Sayın Denktaş’ın ileri taşıdığı milli davamız yolunda, Kıbrıs Türklerine hak ettikleri güzel yarınları sunmak için Cumhurbaşkanımız liderliğinde çalışmaya devam edeceğiz.”
Yılmaz, Merhum Denktaş’ın, tüm dünyada takdir edilen liderlik ve devlet adamlığı vasıflarıyla tarihteki müstesna yerini her zaman muhafaza edeceğini ifade ederek, Denktaş’ı, doğumunun 100. yıldönümünde saygıyla andı, insanlığa armağan ettiği kıymetli eserleri için şükranlarını sundu.
Yıkmaz, Sanatçı kimliği ile KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı yaşatan bu anlamlı etkinlik için TÜRKSOY ve KKTC Ankara Büyükelçiliği’ne de teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Türksoy’un kültür sanat edebiyatı yaymak için çalıştığını, bu çerçevede Denktaş’ın doğumunun 100. Yılı nedeniyle toplantı yapmasının kendilerini ziyadesiyle memnun ettiğini belirtti.
Denktaş’ın mücadelesinde yazdıkları ve ifadeleriyle gönüllerinde taht kurduğunu ifade eden Tatar, Denktaş’la olan anılarını anlattı.
Kıbrıs’ta en acılı günlerin, Adaya İngiliz bayrağının çekilmesi ve sonrasında Rumlar’ın saldırıları, Kıbrıs Türk halkının göçmen olması, katliamlar yaşaması olduğunu ifade eden Tatar, ailesi ile ilgili yaşadığı acıların yanında halkının yaşadığı acıların, kendisine halkına hizmet yolunda güç verdiğini, devletini kurduğunu ve halkı ile devletine sarıldığını kaydetti.
Denktaş’ın mirasının Kıbrıs Türk halkının zenginlikleri olduğunu vurgulayan Tatar, Sanatçı kişiliğiyle ülkenin güzelliklerini, insan sevgisini ve hayvan sevgisini fotoğraflayan Denktaş’ın tarifsiz bir kişilik olduğunu söyledi.
Denktaş’ın halkı için bağımsızlığı için yaptığı çalışmaları anlatan Denktaş, acılar yaşayan Denktaş’ın güzellikleri görmesine İlham kaynağı olduğuna işaret etti.
KKTC’ye uygulanan uluslararası haksızlıklara karşı durduğunu, BM’de yaptığı konuşma ile isyan ettiğini belirten Tatar, Türkiye ile birlikte yürüttüğü yeni siyaseti, bu konudaki mücadeleyi, O’nun vasiyetini ileriye taşımak için sürdürdüğünü ve 3 yılda gelinen aşamayı kimsenin küçümseyemeyeceğini söyledi.
Kıbrıs Türk halkının bağımsız egemen hür bir halk olduğunu ifade eden Tatar, bu çerçevede KKTC’ye destek veren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e de teşekkür etti.
Denktaş ile genç yıllarında babası vesilesiyle hep beraber olduğunu, o heyecanla bugün mücadeleyi sürdürmeye devam ettiğini ifade eden Tatar, Türksoy ve KKTC Ankara Büyükelçiliğine teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Plaket takdimi yapıldı ve panele geçildi.
Panelde, Serdar Denktaş açılış konuşmasını yaptı, babası Rauf Denktaş’ı andı, etkinliği düzenleyenlere teşekkür etti, babasının yazdığı şiirleri okudu.