
Spa, wellness (iyi hal), sağlık, spor, doğal ve tamamlayıcı terapiler alanında çalışan masaj terapistlerini, yöneticileri, tedarikçiler ile alanla ilgili eğitimci ve akademisyenleri organizasyonda odaklarına aldıklarını belirten Ayçeman, şampiyona ile katılımcıların becerilerinin geliştirilmesi, nitelikli masaj terapistlerinin yetiştirilmesini ve masaj mesleğine etik değerler olumlu katkıda bulunmayı, toplumda masaj konusunda bilinci arttırmayı, toplum sağlığı bakımından önemini vurgulamayı amaçladıklarını söyledi.
Dünyada masaj şampiyonalarının geçmişinin de henüz yeni olduğunu söyleyen Ayçeman, ilk uluslararası şampiyonanın Danimarka’da 2018 yılında yapıldığını hatırlatarak, Türkiye’de masaj şampiyonası organizasyonunun pandemi başlamadan önce yapılmasının konuşulduğunu ancak pandemi nedeniyle ertelendiğini, ilk organizasyonun ise 6 Şubat deprem felaketinin ardından sektörde destek, dayanışma ve motivasyon ihtiyacının da görülerek ertelenmeden yapıldığı bilgisini verdi. Dünya SPA Örgütü’nün, Uluslararası Masaj Derneği’nin, Amerikan Masaj Derneği, Sırbistan, Taylan ve Bulgaristan Masaj Derneği’nin organizasyon dayanışma komitesinde yer aldığı şampiyona 25–27 Nisan tarihinde Belek’te yapılacak.
YARIŞMA JÜRİSİ NASIL BELİRLENİYOR?
Dünyanın pek çok ülkesinden masaj uzmanının, fizyoterapist ve akademisyenin katıldığı yarışmada jürisinin nasıl belirlendiğini Ayçeman “İyi bir hakem, masajı yaptırdığı zaman değil, masajın tekniğine göre doğru olup olmadığı eğitim ve donanıma sahiptir. Birçok ülkedeki organizasyondan daha sıkı jüri kriterlerimiz var. Bizim şampiyonamızdaki jürilerimizin meslekte minimum deneyim süresi meslekte 15 yıldır. Bir jüri duruşundan, elin manevralarından değerlendirme yapabilir. Her jüri de eğitimden geçiyor, yarışma öncesi bir seminer oluyor. Her yarışmada değişiklikler oluyor ve her yarışmada öncelik değişebiliyor değerlendirmede. Birçok ülkede bazı organizasyonları ticari amaçla yapıyor. Bir yıl önce bir yarışmaya katılmış, ertesi yıl jüri olabiliyor. Biz jüriye saygınlık bakımından buna dikkat ediyoruz. Jüri bakımından oldukça dikkatliyiz” sözleriyle anlatıyor.
Şampiyonada yarışmacılar alan hazırlığı, alet ve malzeme kullanımı, teknikler, ergonomi, beden duruşu, akış, yenilikçi yaklaşım, iletişim, geri bildirim bakımından değerlendiriliyor.
Şampiyonada her bir kategoride aynı anda 10 yarışmacının yarışırken, en az 3 jürinin değerlendirmesi alınacak.
Masaj ile ilgilenen, masaj konusunda kendini geliştirmek isteyen herkesin yarışmaya katılımcı olarak başvurabildiğini belirten Ayçeman “Çekinen katılımcılar var, derece alabilir miyim diye. Yeni başlayan öğrenciler, öğrenci kategorisinde yarışmaya katılabiliyor. Bizim amacımız tatlı bir rekabetle insanları da cesaretlendirip, iyileri ortaya çıkıp sayılarını arttırmak” diyor.
Geçen yıl 12 ülkeden 119 yarışmacının katıldığı şampiyona için Ayçeman yerli yarışmacılara da şampiyonanın uluslararası tanıtım bakımından önemli bir pazarlama katkısının olduğunu belirterek katılım çağrısı yapıyor.
“MASAJ LÜKS DEĞİL İHTİYAÇTIR”
Ayçeman, masaj ile ilgili oluşturulan yanlış algılardan birinin de masajın lüks bir tüketim hizmeti olduğu anlayışı olduğunu “En ilkel çağlardan bu yana hiçbir ilacın, tabbi araç gerecin olmadığı, bitkilerin faydalarının bilinmediği dönemde ilk başvurulan şifa aracı dokunmaktır. En acil şifa aracı eldir, dokunmak lüks değildir, dokunma ile gelen terapi hiçbir araç gereç ile elde edilemiyor. Dokunmak bir ihtiyaç olduğu gibi masaj da ihtiyaçtır. Artıyor. Masaj aslında en yoksul, en fakir insanların şifa aracı olarak doğmuş ve ortaya çıkmıştır. Evde birinin başı, omzu ağrıdığında ilk yapılan ovmak ve masaj yapmaktır. Günümüzde güzellik, bakım, kişisel bakım sektörü her zaman abartılıyor. Masaj da bunun içine dahil edilince lüks gibi algılanmaya başlandı. Reklam ve pazarlama sektörü masajı lüks bir hizmet olarak ortaya çıkıyor. Günümüzde insanlar teknolojiye bağımlılık içinde oldukça daha fazla bu yönteme yöneliyorlar. Masaj, spa merkezi sayısı artıyor. İlgi ve bilinç artıyor” sözleriyle savunuyor.
“TURİZM BÜROKRATLARI MASAJI GÖZ ARDI EDİYOR, HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMİYOR”
Ayçeman masajın otellerde her şey dahil sisteme dahil edilemeyip, kiraların ve nakit paranın en fazla döndüğü alanın masaj, 50 binden fazla istihdam sağlayan hamam ve spa merkezi olarak turizme katkısının büyük olduğunu belirtirken, turizm alanındaki bürokratlardan yeteri değer görmediğini “Ciro konusunda turizmciler masaj ile ilgiler ancak masaj alanına yatırım yapma, tanıtım konusunda ilgileri zayıf” sözleriyle ileri sürüyor. Özellikle Asya ülkelerinin masajlarına kültürel değer de katarak tüm dünyaya pazarladıklarını belirten Ayçeman, Geleneksel Türk Hamamı Pasajı’nın yeterince tanıtımının yapılmadığını söylüyor.
“SEKTÖR İÇİN YÖNETMELİK VE MESLEK ODASI İHTİYACI VAR”
Türkiye’de masaj alanında bir federasyon yok ancak dernekler var. Bizim şampiyona organizasyonumuza Uluslararası Masaj Derneği Başkanı da katılıyor. Masaj ile ilgili 2010 yılında yönetmelik yazıldı ancak bu yönetmelik çok yerinde değil çünkü mesleğin sahibi yok çünkü bu işyerlerine ruhsatları belediye veriyor ancak denetleyen kurum yok. Meslek Odası olmaması büyük bir eksiklik. Yönetmeliği başka biri hazırlıyor, ruhsatı başkası veriyor, masaj eğitim belgesini başka veriyor.
Şampiyona ile ilgili başvurular organizasyonun https://www.massagechampionship.org internet sayfası üzerinden yapılabiliyor.