Cumhuriyet’e konuşan Foggo, “Yeni öğretim yılına yoksulluğun derinleştiği bir dönemde girdik. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında 2024- 2025 eğitim yılında yemekli aylık 1450 TL, aylık yemeksiz ücret ise 650 TL oldu. Özellikle ikinci çocuğu ilk öğretimde okuyan olan aileler diğer çocuğunu ana sınıfına göndermekten vazgeçiyor” dedi. Foggo, araştırmaların erken eğitime katılan çocukların büyüdüklerinde de eğitimden kopmadıklarını, hem fiziken hem sosyal olarak geliştiğini gösterdiğini vurguladı.
‘KADINA KALIYOR’
Avukat Süreyya Kardelen Yarlı ise konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Aslında iş kanunumuza göre 150 personel ve üstü çalışanın bulunduğu işletmelerde kreş açılması zorunlu. Fakat ne yazık ki çoğu işletmede kreş yok. Kreş açmayan ya da açamayanların ise en azından çocuğuna bakmakla yükümlü ebeveynlere kreş desteğini maddi olarak sağlaması lazım. Kreş açma yükümlülüğü bulunan işverenlerin açmaması veya kreş bakım desteğini maddi olarak sağlamaması Yargıtay’ın içtihatlarına göre iş akdinin haklı nedenle feshi ve kıdem tazminatı sebebi.”
Yarlı, “Anneler, kreş ücretleri alıp başını gittiği için iş hayatından uzaklaşıp çocuklarına kendileri bakmanın maddi ve manevi olarak daha iyi olduğunu düşünüyorlar. Bu, kadınları istihdamdan koparan, ekonomik özgürlüklerini etkileyen ve daha fazla eve kapatan ve çocuğun bakım yükünü tamamen kadınların üstüne yükleyen bir durum ortaya çıkarıyor” uyarısında bulundu.