TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, Türkiye tarihinde ilk defa hazır giyim sektörünün yurtdışına yurtiçinden daha fazla yatırım yaptığını, Türkiye’nin rakiplerinden yüzde 40-50 daha pahalı hale geldiğini belirtt. Fayat, “Önümüzdeki altı ay geçen dönemden daha iyi görünmüyor. Çok kriz yaşadık ama artık bıçak kemiğe dayandı” dedi.
Şeref Fayat ile yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağlayan ihracatın öncü sektörlerinden hazır giyim sektörünün geleceğini konuştuk.
İlk yarıyı geride bıraktık, sektör ne durumda?
İhracat yaptığımız ülkelerde sıkıntı devam ediyor. Pandemi sonrası biriken stoklar bitiyor. Şu anda rakiplere göre yüzde 40-50 daha pahalıyız. Avrupalı alıcılar coğrafi yakınlık nedeniyle bizi kaybetmek de istemiyor, son bir iki ayda siparişlerde kıpırdanma var. Fiyat tutturmaya çalışıyoruz. Ama Euro Bölgesi’ndeki beklentimizin çok da yüksek olmaması lazım. Hazır giyim ihracatında yılbaşından bu yana yüzde 10-15 düşüş var. 2023’ü de kötü bitirmiştik. İhracat tarafında haberler iyi değil. Kur korumalı mevduatın (KKM) ve enflasyonun döviz kurunda yarattığı tahribatın çok farkında değiller.
Nasıl bir tahribat var?
Son bir yıl içinde girdi maliyetlerimiz yüzde 120 arttı. Döviz yüzde 27 artmış. Bunun yönetilmesi mümkün değil. Firmalar zarar ediyor. Bu nedenle ekonomik darboğaza giriyorlar. Bu yılın ilk dört ayında 2023 yılındaki toplam konkordato talebi sayısına ulaştık. 600 civarında konkordato var. Biz yüzde 15 pahalıyken Avrupalı alıcılar bizi tercih ediyorlardı ama şimdi yüzde 40-50 pahalı olunca mecbur olmadıkça Türkiye’yi tercih etmiyor. Artık Mısır daha cazip hale geldi. Mısır’da Türk yatırımları arttı. Türkiye tarihinde ilk defa hazır giyim sektörü yurtdışına yurtiçinden daha fazla yatırım yaptı. 35 milyon dolar Türkiye’de yatırım yaptıysa yurtdışına 135 milyon dolar yatırım gitti.
Sadece ihracat için mi üretici Mısır’a gidiyor?
Hem iç pazar hem ihracat için artık orada üretim yapılıyor. En kötüsü de burnumuzun dibinde bir Çin yaratılıyor. Çinli firmalar da gelip Mısır’a yatırım yapıyor, Avrupalı alıcılara daha yakın olacaklar. Bu bizim için büyük bir tehdit.
BAHARA KADAR ZORLUK VAR
Sıkıntı büyük yani?
KKM belasından kurtulduğumuzda, döviz kurlarının ve enflasyonun belli bir dengeye oturacağını düşünüyorum. Önümüzdeki baharda rayına oturabilir. En az üç çeyrek daha sıkıntı yaşayacağız. Türkiye artık 2022’deki gibi o yoğun siparişleri almayacak ama daha üst daha katma değerli siparişler alabiliriz.
Tekstil ve hazır giyim istihdamın da dinamosu istihdamda daralma ne boyutta?
İstihdamda kayıplar sürecek. 2023’ten bu yana işini kaybedenlerin sayısı 250 bini buldu. Bu rakam yılsonunda 280-300 bini bulabilir. İç pazara üretim yapan firmalar da sıkı mali politikalar yüzünden sıkıntı yaşayacaklar, orada da istihdam kaybı olacak.
İhracatçı için ideal bir kur seviyesi var mı?
En az 38 olması gerekir. Her şeyimiz kura bağlı olsun, paramız değersiz olsun gibi bir imaj oluşsun istemeyiz. Sadece tekstil hazır giyim değil, kimse para kazanmıyor.
Asgari ücret alan için çok yetersiz, veren için çok yüksek. İhracatçının elini ayağını bağlarsan, maliyetleri sürekli artırırsan, elektriğe birden yüklü zam yaparsan nefesimizi kesersin. Boğazımıza sarılmışsın. Kesin ağustosta da doğalgaza zam gelir. Kur olduğu yerde durursa ben nereden çıkaracağım maliyetlerimi. Yılbaşından bu yana kur yüzde 12 artmış enflasyon yüzde 25-30 artmış, ancak maruz kaldığımız enflasyon daha da yüksek. Avrupalı niye 10 Avro’ya aldığı ürünü gelsin benden 15 Avro’ya satın alsın ki.
İHRACAT PAZARLARI DA SIKINTILI
Borçluluk düzeyi nedir?
Şu anda tüm sektörler borçlu. Finansman maliyetleri artıyor. Yılın ikinci yarısında sıkıntılı durum artarak devam edecek. Önümüzdeki altı ay geçen dönemden daha iyi görünmüyor. Artık kimse pandemi sonrasındaki coşkuyu beklemesin, herkes hesabını ona göre yapsın.
Sektör ciddi zararda öyleyse?
Kâr yok. Çalışan maaşlarını ödeyebilmek için çok zorlanarak dışarıdan iş alıyoruz. Bunu yönetmek kolay değil. Şimdi firmalar kendini 2025 baharına atmaya çalışıyor. Hem KKM bitecek hem enflasyon ve finansman maliyetleri düşecek. Ancak kurdaki dengelenme olsa bile kapasitelerde daralmalar olacak.
Kurtuluşu nerede görüyorsunuz?
Bizde kriz varken ihracat pazarlarımızın da sıkıntıda olduğu bir dönem yaşıyoruz. Bunu ilk defa deneyimliyoruz. O yüzden sıkıntı büyük. Artık daha az malı daha pahalıya satan bir ülke olacağız. 35 yıldır sektördeyim, insanların ilk kez yoğun şekilde artık bu iş yapılmaz dediğini görüyorum. Çok kriz yaşadık ama artık bıçak kemiğe dayandı.
SUÇ BİZİM DEĞİL
Asgari ücret de eriyor, alım gücü düşüyor ne diyeceksiniz?
Kur 40 TL olsaydı şimdi asgari ücrete zam yapılmaz denebilir miydi? Denmezdi tabii. 17 bin TL ile geçinmek mümkün değil. Alan da mutsuz veren de mutsuz. Her şey artıyor ama gelirin artmıyor. Enflasyonu biz çıkarmadık. Enflasyonun bu hale gelmesinde hiçbir yurttaşın, ihracatçının suçu yok. Bunu çıkaranlar düşürmek durumunda. Ama bu yüzden de Türkiye sanayisini heba etmemek gerekiyor. Bu beraberinde istihdam kayıplarını, şirket kapanmalarını getirir. Tekrar şirketleri sektörleri toparlamak kolay değil.
Enflasyon sadece kur yüzünden yükseldi demek doğru değil. KKM olmasaydı dövize bu kadar baskı yapılmazdı. KKM’yi sanayici çıkarmadı. Sanayicinin nefesi kesilmeyecek şekilde kurun açıklanan enflasyon kadar olmasa bile bir şekilde hayatta kalacağımız şekilde yavaş yavaş artmasına izin verilmeli. Enflasyon 2 artıyorsa kur da 1.5 artsın. Biz de nefes alalım. Yoksa firmalar kazanamadıkları ve nakit akışını yönetemedikleri için maalesef kapatma kararı alıyor. Bu da zincirleme etkiyle her alana sirayet ediyor. İstihdam kaybı oluyor. İflas oluyor.
Siz yılbaşında planlarınızı kur kaç lira olacak gibi yaptınız?
Ben OVP’deki hedeflerin hepsi olacakmış gibi yaptım. OVP’deki kurun yıl ortalaması olan 37 TL olması için yılsonunda 50 TL olması gerekiyor. Devletin bize verdiği alın bütçenizi planınızı yapın dediği kur hedefinin bile altında bir kurla debeleniyoruz.