
“Birlik olmazsak, birlikte hareket etmezsek yok olacağız” diyerek, dört gönüllü kadının öncülüğünde yola çıkan Lefke bölgesi kadınlarının kurduğu 4K Kooperatifi, bugün yaklaşık 40 üyeyle üretim faaliyetlerini sürdürüyor.
4K Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Solyalı, 4K’nın KKTC’deki ilk kadın kooperatifi olduğuna işaret ederken, kooperatiflerin kırsal ile kent arasında köprü görevi üstlendiğini, işletmeleri güçlendirdiğini ve kadınları cesaretlendirdiğini kaydetti.
“Toplum 4K Kooperatifi’ni sahiplendi ve kadın kooperatifçiliği ülkede bir fark yarattı” diyen Solyalı, yürüttükleri çalışmaları, yaşadıkları zorlukları ve ileriye dönük projelerini Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.
-4 gönüllü kadın ve 20 kurucu ortak
4K Kooperatifi’nin kuruluş sürecini anlatırken, Lefke bölgesindeki kadınların, “Birlik olmazsak, birlikte hareket etmezsek yok olacağız” kaygısıyla kooperatifleşme talebiyle bir araya geldiklerini belirten Solyalı, “Onların bu kararlılığına teknik destek sağlayarak, projelerini hayata geçirmelerine yardımcı olduk.” dedi.
Dört gönüllü kadının öncülüğünde yirmi kurucu ortakla kooperatifi hayata geçirdiklerini ve bunun “ilk kadın kooperatifi” olduğunu dile getiren Solyalı, belirledikleri yol haritasını “kırsal kalkınma ve kadın istihdamı için önemli bir adım” olarak nitelendirdi.
Kırsal bölgelerde kooperatifleşmenin önündeki engellere de dikkat çeken Solyalı, “Teknik bilgi eksikliği ve yasal prosedürlerin zorluğu nedeniyle çoğu girişim hayata geçirilemiyor. İnsanları ikna etmek için somut örnekler ortaya koymak ve uygulanabilir projeler geliştirmek gerekiyor” diye konuştu.
– “En büyük gücümüz bölgenin güçlü, üretken, inançlı ve toprağına sahip çıkan kadınları”
“Kooperatifin en büyük gücü, bölgenin güçlü, üretken, inançlı ve toprağına sahip çıkan kadınlarıdır” vurgusu yapan Solyalı, üretimin yanı sıra imalat süreçlerine de odaklanacaklarını belirterek, ilerleyen dönemde kırsal kalkınmanın önemli bir parçası olan kırsal turizme de yoğunlaşacaklarını ifade etti.
Solyalı, kalkınmanın kırsaldan ve kadından başlaması gerektiği görüşünü de dile getirdi.
Kuruluş sürecinde büyük zorluklar yaşadıklarını ve başlangıçta toplantılarını kurucu üyelerden birinin bahçesinde yaptıklarını anımsatan Solyalı, kurumsallaşmak adına Yeşilyurt’taki âtıl bir kooperatif binasını kiralayarak yeniden işlevsel hale getirdiklerini anlattı.
Tarım Bakanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti desteğiyle yürüttüğü hibe programından yararlanarak, binayı restore ettiklerini ve soğuk hava deposu kurarak üretimi sürdürülebilir hale getirdiklerini söyleyen Solyalı, “Ürünlerin katma değerini artırmak ve rekabet avantajı sağlamak için alternatif çözümler geliştirilmesi gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
-Kooperatifin şu anda yaklaşık 40 üyesi bulunuyor
Kooperatifteki iş bölümü ve üretim planlamasına ilişkin bilgi veren Deniz Solyalı, “4 kadınla yola çıkan kooperatif, bugün 40’a yakın kadınla üretim faaliyetlerine devam ediyor.” diyerek, bölgenin kalkınmasına katkı sağlamak ve bu yolda ilerlemekten büyük bir gurur duyduklarını ifade etti.
Yedi kişilik yönetim kurulu tarafından yönetilen kooperatifin, dış denetim, satış ve pazarlama gibi alanlarda da destek aldığını belirten Solyalı, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için iş bölümü yapıldığını ve planlı üretim modeliyle arz sürekliliğinin korunduğunu ifade etti.
-“Kadın kooperatifçiliği bu ülkede önemli bir fark yarattı”
Kadınların iş gücüne katılımının önemine değinen Solyalı, “Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar kırsal kalkınmada kritik bir rol üstleniyor” dedi.
“Kadın kooperatifçiliği bu ülkede önemli bir fark yarattı” diye konuşan Solyalı, 2021’de kurulan 4K kooperatifinin ardından bugün kadın kooperatifi sayının beşe ulaştığını söyledi.
Solyalı, “Kadınların azmi sayesinde kooperatifçilik daha görünür hale geldi, güven arttı” ifadelerine yer vererek, kooperatiflerin kırsal ile kent arasında köprü görevi üstlendiğini, işletmeleri güçlendirdiğini ve kadınları cesaretlendirdiğini kaydetti.
– KKTC’nin ilk sanayi tipi meyve kurutma tesisi…
Süreç içerisinde Türk İş Birliği Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile yollarının kesiştiğini ve TİKA’dan büyük bir destek aldıklarını ifade eden Solyalı, bu desteklerle ülkenin “ilk sanayi tipi meyve kurutma tesisini” kurduklarını dile getirdi.
Solyalı, kurutma tesisi hakkında da bilgi vererek, her türlü meyve ve sebzeyi kurutma imkânına sahip olduklarına dikkat çekti; çilek, portakal, mandalina gibi ürünlerin yanı sıra farklı ürünleri de kuruttuklarını ve piyasanın talebine göre tesisi çalıştırdıklarını söyledi.
Solyalı, kadınların üretime daha fazla katılımı için bu tür tesislerin yaygınlaşması gerektiğini de sözlerine ekledi.
-Ülke genelinde meyve sebze üretiminin yüzde 35'i Lefke bölgesinde…
Lefke’nin tarihi, doğası ve tarımsal üretimiyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Solyalı, “Ülkenin meyve-sebze üretiminin yüzde 35’i burada karşılanıyor. “Çileğin yüzde 90’ı, kolakasın ise tamamı Lefke bölgesinde üretiliyor ve bu ürünlerin standartlara uygun üretilmesi ile pazara yönelik geliştirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
-Üzüm sucuğu, tarhana ve molehiya kurutulan ürünler arasında…
Tüm ürünlerin bölgedeki kadınların emeğiyle üretildiğinin altını çizen Solyalı, kurutma makinesinde üzüm sucuğu, tarhana, molehiya gibi ürünlerin de başarıyla kurutulduğunu söyledi.
Daha büyük tesislerin kurulması ve sürecin kooperatifler aracılığıyla yürütülmesi gerektiğine inandığını belirten Solyalı, böylece yerel işletmelerin ürünlerinin daha verimli değerlendirilebileceğine dikkat çekti.
Kurutma makinelerinin günlük 100 kilo kapasiteye sahip olduğunu ancak kullanılan ürün grubuna göre elde edilecek miktarın değiştiğini belirten Solyalı, “Sürdürülebilir tarımı destekleyen bu modeli genişletmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Solyalı, tüm sürecin oldukça meşakkatli bir iş olduğunu, en iyi ürünü elde edebilmek için 8 ay boyunca denemeler yaptıklarını ve gelinen aşamada iç piyasaya ürün tedariğine başladıklarını söyledi.
-İthal ürünlere alternatif yerli üretim
Kuzey Kıbrıs’ta meyve kurutmanın genellikle ithal ürünlerle yapıldığını belirten Solyalı, yerli üretimi destekleyerek istihdam yaratılması ve ithal ürünlere karşı rekabet gücünün artırılması gerektiğini ifade etti.
“Bu projenin kırsal kalkınma için bir model olacağına ve daha büyük yatırımların önünü açacak önemli bir adım niteliği taşıdığına inanıyorum.” diyen Solyalı, TİKA desteğiyle kurulan kurutma tesisinin, kadın üreticilere daha fazla imkân sağlayacağı ve onların üretim süreçlerinde daha aktif rol almasını mümkün kılacağı görüşünü belirtti.
Solyalı, “Bu proje kırsal kalkınma planlarının ve kooperatifçilik politikalarının bir çıktısıdır. Tüm üretim kadınlarımızın emeğiyle yapılıyor ve kooperatif ekonomik ve sosyal anlamda güçleniyor.” şeklinde konuştu.
-Ürünler, 14 saatlik kurutma sürecinden sonra paketleniyor
Solyalı, kurutma tesisindeki üretim süreçleri hakkında da bilgi vererek, kooperatifin doğal ve organik üretime verdiği öneme dikkat çekti.
Kooperatif üyelerinin yanı sıra bölge halkının ürettiği ürünleri kullandıklarına vurgu yapan Solyalı, “Tedarik edilen ürünler sırasıyla ayıklama, yıkama ve doğrama işlemlerinden geçiyor, ardından 14 saatlik kurutma sürecinin tamamlanmasıyla paketliyoruz ve ürünler Lefkoşa’daki satış merkezine gönderiliyor” diye konuştu.
-Ürünler Lefkoşa’da satışa sunuluyor
Lefkoşa’da haftanın beş günü ürün satışı yapıldığını aktaran Solyalı, günlük olarak hasat edilen taze sebze ve meyvelerin yanı sıra, kurutulmuş gıdaların ve diğer yerel ürünlerin de ilgi gördüğünü söyledi.
“Tüketiciler taze ürünlere yoğun ilgi gösteriyor ve toplum kadın üreticileri destekleyerek 4K markasını sahiplenmeye devam ediyor” diyen Solyalı, ürün yelpazelerinde Kıbrıs mandalinalarından ürettikleri limonatanın da yer aldığını ve bunu 4K markasıyla tüketiciye sunduklarını belirtti.
-“Kooperatifçiliğin gelişimi için destek şart”
Solyalı, kooperatifçiliğin gelişebilmesi ve kurumsal sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için finansal desteğin yanı sıra istihdam ve altyapı desteğinin de kritik olduğunu belirterek, yalnızca kalkınma planlarında yer almanın yeterli olmadığını, özellikle kuruluş aşamasında sağlanacak desteklerin üretimin devamlılığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kooperatiflerin uzun vadeli başarısı için kurumsallaşma sürecinin desteklenmesi gerektiğini de ifade eden Solyalı, devlet desteğinin kooperatifçiliğin güçlenmesi ve sürdürülebilirliği için önemli olduğunu, bu nedenle kamu kurumlarından sürekli destek talepleri ilettiklerini söyledi.
-“Kooperatifler arası iş birliği güçleniyor”
Yeni noktalar açmak yerine mevcut kadın kooperatifleriyle iş birliği yapmayı tercih ettiklerini belirten Solyalı “Bölgelerdeki mevcut kadın kooperatiflerini destekleyerek, onların da güçlenmesini sağlamak daha sürdürülebilir bir model olacaktır” derken, “Her bölgede kendi kooperatiflerinin kurulması ve birbirleriyle dayanışma içinde olması en doğru kalkınma modelidir” diye konuştu.
Ürünlerin daha geniş kitlelere ulaşması için pazarlama kooperatifleriyle iş birliği yapmaya başladıklarını da belirten Solyalı, kurutulmuş ürünlerin marketlere dağıtımı konusunda, 60 satış noktasına sahip çatı kooperatif Esnaf, Zanaatkâr ve Üreticiler Pazarlama Kooperatifi (EZKOOP) ile iş birliği içerinde olduklarını söyledi.
– “En büyük sıkıntılarımızdan biri lojistik”
Bu süreçte bazı sorunlarla karşılaştıklarını ve kooperatifin en büyük sıkıntılarından birinin lojistik olduğunu belirten Solyalı, “Özellikle yaş meyve ve sebzelerin pazara hızlı erişimi çok önemli, çünkü bu ürünlerin hasat edildikleri anda tüketiciye ulaşması gerekiyor” dedi.
Bu sorunu çözmek için kamu kurumlarıyla görüşmeler yaptıklarını ancak henüz sonuç alamadıklarını belirten Solyalı, “Adım adım ilerleyerek, üreticiden tüketiciye daha hızlı ve güvenilir bir zincir kurmayı hedefliyoruz” diyerek, toplum ve ilgili kuruluşların desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.
-“Yerelden kalkınma için kırsal turizme ve sertifikalı üretime öncelik vereceğiz”
İleriki dönemde kırsal turizmi geliştirmek ve ürünlerin marka değerini artırmak için yeni projelere odaklanacaklarını da belirten Solyalı, “Tüm ürünleri sertifikalı üretime geçirip, coğrafi tescil sürecini tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Bölgenin turizm potansiyelini artırmak için yeni destinasyonlar oluşturacaklarını, ziyaretçilere üzüm bağları gezisi, doğa yürüyüşleri ve tarihi ziyaretler sunacaklarını belirten Solyalı, çevre temizliği, altyapı yatırımları ve güvenli yürüyüş yolları için Lefke Belediyesi ve yerel yönetimlerle iş birliği içinde olduklarını ifade etti.
-“Genç nüfusu tarıma kazandırmak önemli”
Bölgedeki göç sorununa da değinen ve gençlerin bölgede kalmasını teşvik edecek projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Solyalı, “Genç nüfusun tarıma ilgisinin azalması ciddi bir sorun ve tarım sektöründe nesilden nesile devam edecek bir yapı oluşturulmalı. Gıda arz güvenliği de en az savunma sanayi kadar kritik bir konu. Dünyada kırsalda yaşayan insanlar desteklenerek şehirlerden uzaklaşmaları önleniyor. Bu bölgelerde barınmayı cazip hale getirmek için özel teşvikler sağlanıyor. Bizim de yerelden kalkınmayı esas alan projeleri desteklememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
-“Yapamazsınız' dedikleri her şeyi başardık”
Birleşmiş Milletler’in 2025’i “Dünya Kooperatifçilik Yılı” ilan ettiğini hatırlatan Solyalı, kooperatifçiliğin sosyal bir kalkınma modeli olduğunu ifade ederek, “Bize ‘Yapamazsınız' dedikleri her şeyi başardık. Kadın emeğini görünür kılmaya ve kırsaldan başlayarak kalkınmayı sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.