
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis’in açılışının 105. yıldönümü nedeniyle TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada yurttaşlara seslenerek “Sırtını millete yaslamayan her girişimin sonu hüsran olmuştur. 19 Mart darbesinin sonu farklı olmayacaktır. Kimse merak etmesin. Sandıkla geldiler, sandıkla giderler. Geldikleri gibi giderler” dedi. AKP milletvekillerine de seslenen Özel “Kendi varlığınızı inkar etmeyin. Tarihin bu kritik dönemecinde doğru tarafta durmanın onurunu yaşayın” ifadelerini kullandı. Muhalefet, 23 Nisan nedeniyle yapılan özel oturuma Kabine’deki bakanların neredeyse hiçbirinin katılmamasına da tepki gösterdi.
TBMM Genel Kurulu’nda dün Meclis’in açılışının 105. yıldönümü nedeniyle özel oturum gerçekleştirildi. Özel oturumu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş yönetti. Oturuma CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise oturuma katılmadı. CHP lideri Özel, genel kurul salonuna girdiğinde tüm partilerin gruplarıyla tokalaştı. İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu da tek tek sıraları gezerek tüm partilerle tokalaştı. AKP adına diğer siyasi parti gruplarına giden isim AKP Grup Başkanı Abdullah Güler oldu. MHP Grubu’nun ön sıralarında da MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ile TBMM Başkanvekili Celal Adan yer aldı. Kabine’den Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç oturumu locadan takip etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da yine oturumu locadan takip eden isimler arasında yer aldı. Bakan Ersoy, AKP grubunun konuşması bittikten sonra genel kurul salonundan ayrıldı.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ’TAN YENİ ANAYASA ÇIKIŞI
Oturumu açan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, konuşmasında TBMM’ye düşen görevin anayasal düzene olan inancı pekiştirmek olduğunu belirtti. Kurtulmuş, “Bugün küresel gelişmelere ve toplumsal dönüşümlere baktığımızda, benzer bir eşikle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Elbette zaman değişti, toplumun ihtiyaçları, talepleri ve temsil biçimleri de çeşitlendi. Bu değişimin ışığında mevcut anayasamızın önüne geçen, zamanın ihtiyaçlarına cevap veren, sivil, demokrat, özgürlükçü ve kapsayıcı bir anayasa yapma vaktinin geldiğine inanıyorum” dedi. Bugünün dünyasında yönetime katılmanın daha şeffaf, kapsayıcı ve çoğulcu bir çerçeveye oturtulmasının artık bir tercihten çok zorunluluk olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Meclisimizin en temel vazifelerinden birisi de bu zemini yeni bir anayasal uzlaşmayla güçlendirmektir. Yeni anayasa arayışımız geleceği daha adil, özgürlükçü ve demokrat kılmak içindir. Bu süreç, toplumun tüm kesimlerinin kendisini içinde hissedebileceği, çoğulcu bir milli birlik ruhuyla yürütülmelidir” ifadelerini kullandı.
‘MECLİS’E TARİHİ SORUMLULUKLAR DÜŞMEKTE’
Terörün son bulduğu bir Türkiye’nin mümkün olduğunu belirten Kurtulmuş, “Biz bu Meclis’te kardeşliği kalıcı kılacak uygulamaları, politikaları inşa etmekle sorumluyuz. Terörsüz Türkiye daha adil, eğitimli, kalkınmış, yüksek refaha sahip, adil paylaşımı içeren bir Türkiye demektir. Öfkenin yerine dayanışmanın, umutsuzluğun yerine ortak geleceğin hüküm sürdüğü bir Türkiye’dir. Bu ortamın gerçekleşmesi için bu Meclis’e tarihi sorumluluklar düşmektedir. Kardeşliğin ve milli birliğin egemen olduğu bir toplumun kurulması için hepimize düşen görev, kapsayıcı, adil ve çoğulcu bir toplumsal düzen inşa etmektir” diye konuştu.
‘BİR MİLLETİN YENİDEN DİRİLİŞİNİN MİLADI’
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler de özel oturumda yaptığı konuşmada “Bugün millet iradesinin tecelligahı, bağımsızlık mücadelemizin karargahı TBMM’nin 105. yılını idrak etmenin onurunu yaşıyoruz. 105 yıl önce sömürge zincirlerini kırmış, manda ve himaye dayatmalarını elinin tersiyle itmiş, istiklal ve hürriyet aşkıyla ayağa kalkmıştır. 23 Nisan 1920 yalnızca bir açılış tarihinden ibaret değildir; bu kutlu tarih, iradesini hiçbir güce teslim etmeyen bir milletin yeniden dirilişinin miladıdır” dedi. Güler, “Bu yüce çatının altında toplanan ilk mebuslar, emperyalizme karşı milletin topyekun başlattıkları direnişin temsilcisi olmuşlardır. İşte bu müstesna görevi yapmanın sorumluluğu bu sebeple oldukça ağır ve aynı anlamda da çok kıymetlidir. Bugün bizler, onların emanetini taşıyan neferler olarak aynı ruh ve sadakatle bu azimle çalışmaya devam ediyoruz. Çünkü biz bu Meclis’i sadece bir karar alma organı veya farklı fikirlerin rekabet sahası olarak değil, bir milletin onuru, haysiyeti ve vicdanı olarak da görüyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖZEL’DEN DEPREM MESAJI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasının başında İstanbul’da yaşanan depreme değinerek “Belediyelerimiz, devletin tüm kurumlarıyla tam bir iş birliğine ve atılacak adımlar konusunda katkı vermeye, tüm ekipleriyle ve tüm birimleriyle hazır durumdadır. Bilim insanlarının uyarılarını dikkate alarak devletin tüm kurumlarıyla İstanbul’daki deprem tehlikesine karşı gereken önlemler bir an önce seferberlik hâlinde alınmalıdır” dedi. Ardından konuşmasına Atatark’ü anarak devam eden Özel “Ülkemiz ne zaman demokrasiye sarılmışsa hızla büyümüş, ne zaman demokrasiden uzaklaşmışsa hep geriye gitmiştir. Demokrasimiz yıllar içinde pek çok antidemokratik girişimle kesintiye uğratılmıştır. 2025 yılında artık darbe ve vesayet dönemleri geride kaldı diye düşünürken ne yazık ki demokrasimiz yeni bir sınamayla karşı karşıyadır. 19 Mart günü İstanbul’un belediye başkanına ve son seçimlerin birinci partisinin Cumhurbaşkanı adayına yönelik bir darbe planı devreye konulmuştur” ifadelerini kullandı.
AKP SIRALARINA ÇAĞRI YAPTI
Cumhurbaşkanı adayları Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna tepki gösteren Özel “Seçimle gelen bir iktidar seçimle gideceğini anladığında milletin seçme hakkını elinden almaya yeltenmiştir. Darbe bu kez postalla değil cübbeyle gelmiştir. Unutulmasın ki bu millet vesayetçinin postal giyenine de kravat takanına da geçit vermemiş, bundan sonra da vermeyecektir. Artık toplumun desteğini alamayanların tek amacı milletin rızasına ihtiyaç duymayacakları yeni bir düzen kurmaktır. Bu ülkede devletin kapılarını millete kapatanlar, sandığı ortadan kaldırmak istemektedirler” ifadelerini kullandı. Sokak eylemlerine değinen Özel “Millet üzerine kapanan kapıları açmak için, yetkilerini kimseyle paylaşmamak için, egemenliğin kayıtsız şartsız kendisine ait olduğunu hatırlatmak için ayaktadır” dedi. AKP sıralarına “siyasi darbeye karşı durmaları için” seslenen Özel “AKP siyaseti de tehdit altındadır. İşte o yüzden bu bir iktidar mücadelesi değil, ‘Demokraside mi kalacağız, yoksa otokrasiye mi geçeceğiz?’ sorusunun mücadelesidir. 15 Temmuz’da muhalefetteki CHP demokrasiyi savunmuştur. Peki AK Parti, CHP’nin o gün geçtiği sınavdan bugün geçecek midir? Bu kez tarih yazma sırası sizdedir. Siz bu tarihi yazarsanız, belki yine ilk seçimi kaybedebilirsiniz ama tarihe demokrat olarak geçeceksiniz. Siyasette iktidardan düşünce yok olan değil, saygı duyulan ve yeniden iktidar alternatifi olabilen bir partiye dönüşeceksiniz. Kendi varlığınızı inkar etmeyin. Tarihin bu kritik dönemecinde doğru tarafta durmanın onurunu yaşayın” diye konuştu.
‘ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK’
Milletvekilliği düşürülen ve tutukluluğu süren Can Atalay’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararının Meclis’te okutulduğunu anımsatan Özel “Can Atalay serbest kalmalı, görevinin başına dönmelidir” çağrısını yaptı. İmamoğlu’nun tutuklanmasından bu yana 35 gün geçtiğine dikkat çeken Özel “Tek bir suç ispat edilemedi, iddianame ortada yok. Baskıyla, tehditle yalancı tanıklar yaratılmaya çalışılıyor. Bizim alnımız ak, başımız dik. Eğer bu iftiraları atanlar kendilerine güveniyorlarsa hodri meydan. Gelin duruşmayı TRT’den canlı yayınlayalım. Bu millet görsün; kim güçlü, kim haklı, kim iftiracı?” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 19 Mart’tan sonra “Bir ay geçsin, insan içine çıkamayacaklar” dediğini anımsatan Özel “Tam 35 gün oldu, ben buradayım. Saraçhane’de, Maltepe’de, Samsun’da, Yozgat’ta, arkadaşlarımla birlikte, milyonlarla birlikteyim. Peki siz neredesiniz? Bu darbenin neresindesiniz,? Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken, bugün Ekrem Başkanımıza yöneltilen suçlamaların tamamıyla ve fazlasıyla muhatap oldu. Bir gün tutuklu yargılanmadı. ŞGeçmişte mücadele ettiğiniz her şeye dönüşmekten nasıl hicap duymuyorsunuz?” tepkisini gösterdi.
‘EGEMENLİK MİLLETINDİR’
Konuşmasının sonunda yurttaşlara seslenen Özel, şunları kaydetti:
“Sırtını millete yaslamayan her girişimin sonu hüsran olmuştur. 19 Mart darbesinin de darbecilerinin de sonu farklı olmayacaktır. Kimse merak etmesin. Sandıkla geldiler, sandıkla giderler. Geldikleri gibi giderler. Şimdi tarihin şöyle bir dönüm noktasındayız. Dün işgale gelenlere kırmızı halılar serenler vardı. Bugün darbe yapmak için yurt dışından icazet alanlar var. Dün ihanet ettiği halktan korkup, İngiliz zırhlısıyla kaçanlar vardı. Bugün millet iradesinden korkup, sandıktan kaçanlar var. Dün bu vatan için yedi düvele karşı direnenler vardı, bugün darbecilere karşı direnen milyonlar var. O milyonların sesi tektir, egemenlik milletindir, egemenlik milletindir, egemenlik milletindir.”
ÇÖZÜM SÜRECİ GÖNDERMESİ
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli konuşmasında adı konmayan yeni Çözüm Süreci’ne değindi. Siyasi tutuklulukları anımsatan Temelli “Bir ülkede siyasi tutsaklık varsa o Meclis eksik toplanmıştır. Umarım bir daha eksikli toplanmayız. Artık bu ülkede seçilmişlerin iradesi tanınmak zorundadır. Kayyumcu anlayıştan kurtulmamız gerekiyor. Bu topluma adalet, demokrasi lazım. Bunun biricik adresi Meclis’tir. Yeni bir toplumsal mutabakatı var etmek ve yolu buradan açmak artık bir gereklilik. Evet şiddet dursun, silahlar bırakılsın ama silahları var eden nedenlerden mutlaka kurtulmalıyız” ifadelerini kullandı. Saadet Partisi Genel Başkanı Bülent Kaya da konuşmasında hem İstanbul depreminin son yaşanan olayla daha ciddiye alınması gerektiğini söyledi hem de Kabine’deki bakanların özel oturuma ilgi göstermemesine tepki gösterdi. HÜDAPAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu ise 1921 anayasasını överek yeni anayasa çağrısı yaptı.
‘MİLLETİN KADERİ SOKAKTA DEĞİL SANDIKTA’
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise “Ülke yönetiminde istikrarın ve güçlü olmanın en önemli gereklerinden birisi de iç cephemizin kuvvetli olmasıdır. Türk milletinin ayrışıp itirafa düştüğü dönemlerde ülkemiz beka tehlikesine düşmüş, yabancı güçleri işgalde uğramıştır. Önemli olan ülkeyi temelinden yıkan, ulusu tutsak ettiren iç cephenin düşmesidir” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutklanmasının ardından tüm yurda yayılan protestolar üzerinden CHP’ye yaklenen Akçay, “Sokakları siyasal baskı aracı sayan, meşru yolları terk edip milletin huzurunu zedeleyen bazı çevreler; demokrasiyi ve siyaseti kaos ve kargaşayla karıştırmaktadır. Bugün millet devlet bütünleşmesinin hedef olacak şekilde sokak çağrıları yapmak, tarihten ders almayan bir şuursuzluk halidir. Milletin kaderi sokakta değil sandıktadır. Hiç kimse, hiçbir kesim sokaklarda kaos ve kargaşa çıkarmaktan medet bulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
‘TBMM’DE BULUNMALARINI ARZULARDIK!’
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Meclis kürsüsünden “Bugünün sahibi çocuklarımız neşe dolu olmadığı gibi ben de bir o kadar mahcubiyet içerisindeyim. Çünkü milli egemenlik, her fırsatta bir bahaneyle gasp edilmektedir. Türk vatandaşlığı, arsa karşılığı pazarlanırken, Türk vatandaşlarının mal güvenliği kalmamıştır. Gençlerimiz tutunacak bir umut dalı bulamazken, katillere umut hakkından bahsedilmektedir. Teröristlere kahraman muamelesi yapılırken, Atatürk’ün teğmenleri ordudan atılmaktadır” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabineden 2 isim hariç kimsenin Meclis’teki özel oturuma katılmadığına tepki gösteren Dervişoğlu, “Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere 19 kişiden müteşekkir kabineden de bir cumhurbaşkanı yardımcısı bir de Adalet Bakanımız buradadır. Yabancı misyon şefleri ve yabancı konuklar kadar TBMM’nin manevi şahsiyetine önem ve özen göstermenizi istirham ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın milli bayramlara olan mesafesini elbette ki biliyoruz ama kabine yetkililerinin hiç olmazsa böylesine önemli bir günde kendilerine ayrılan yerde, TBMM’de bulunmalarını arzulardık” dedi.
‘MECLİS YOKTUR, SARAY VARDIR’
Dervişoğlu, “Bu sapakta hukuk yoktur, gayrımeşruluk vardır. Meclis yoktur, Saray vardır. Cumhuriyet devleti yoktur, Cumhur İttifakı devleti vardır. Bahsettiğim şey Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir” dedi. “Türk milleti, tek adam rejimine son verip, milli egemenlik ve cumhuriyet idaresinin meşalesini yeniden yakacaktır” diyen Dervişoğlu, “Bu kutlu ateşi yeniden harlayacak olansa, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem tezimizdir. Bugüne kadar türlü ambalajlarla pazarlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün sırmaları dökülmüştür. Türk milleti sizden, verdiği yetkiyi doğru ve yerinde kullanmanızı, millet iradesini hiçe sayan her adımın karşısında durmanızı bekliyor” ifadelerini kullandı.