Kış aylarının gelmesi ve okulların da açılmasıyla bulaşıcı hastalıklar yeniden yükselişe geçti. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının dışında yurttaşlar, kusma ve ishal vakalarıyla da hastaneleri dolduruyor. Uzmanlar ise kusma ve ishalin ve gıda kaynaklı hastalıkların en yaygın nedeni olan, gastroenterit olarak tanımlanan ve mide veya bağırsakların iltihaplanmasına yol açan “norovirüs”ün yükselişte olduğuna dikkat çekiyor. Cumhuriyet’e konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Alpay Azap, “Dünya genelinde en sık ishal nedeni olan etkenlerden biri olan norovirüsler özellikle okul, kreş, gemiler ve hastaneler gibi kalabalık ortamlarda salgınlara da yol açabilen hastalık etkenidir. Çok bulaşıcı olduğu için temizlik önlemlerinin alınması gerekir” dedi.
Bulaşma yolları arasında ilk olarak kontamine (bozulmuş) yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin sayılabileceğini kaydeden Azap, “İyi yıkanmamış meyve ve sebzeler ya da iyi pişirilmemiş kabuklu deniz ürünleriyle virüs bulaşabilir. Virüsle enfekte olan yüzeylere temas edilmesi ile de hastalık bulaşabilir. Enfekte bireylerle doğrudan, özellikle de hasta kişinin kusmuğu veya dışkısı ile temas, bulaşmaya neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Norovirüs enfeksiyonlarının genellikle mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısına yol açtığını kaydeden Azap, şunları kaydetti: “Hastalığın seyri genellikle 2 ila 3 gün sürer ve çoğu kişide hastalık kendi kendine iyileşir. Çok fazla antijenik değişiklik yapabilme kapasiteleri nedeniyle bir kişi birden fazla nörovirüs enfeksiyonu geçirebilir. Hastalık tablosu sıklıkla 2-3 gün içinde düzelmekle birlikte dışkı ile virüs atılımı daha uzun sürebilir ve bulaştırıcılık devam eder. Hatta iki haftaya varan sürelerde ile virüs atılımı devam edebilir. Bağışıklığı baskılanmış kişilerde bu süre daha da uzayabilir. Bu nedenle, semptomları düzelen iyileşmiş kişilerin hijyen önlemlerine dikkat etmeye devam etmesi bulaşmanın önlenmesi açısından çok önemlidir.”
‘ALKOLE DAYANIKLI’
Etkili bir aşısı olmayan bu hastalıktan korunmada en önemli noktanın el hijyeni olduğunu belirten Azap, “Alkol bazlı el dezenfektanları, birçok virüse karşı etkili olmakla birlikte norovirüs için yeterli olmayabilir. Norovirüsün alkole dayanıklı yapısı nedeni ile alkol bazlı el dezenfektanları yerine su ve sabunla el yıkanması en etkili korunma yöntemidir” ifadelerini kullandı.
Risklere de değinen Azap, “Özellikle bebekler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde hastalık tıbbi müdahale gerektirebilir. Uzun süren norovirüs enfeksiyonları, özellikle çocuklarda yeterli beslenmeyi engelleyerek kilo kaybı ve gelişme geriliği gibi sorunlar yaratabilir” diye konuştu.