Politika

Yenidoğan çetesinden Taşçı'nın kendisini ‘Dr. Şeyhmus’ olarak tanıttığı ifade edildi

Reyap Hastanesi’nde hemşire Hasan Basri Gök ile Birinci Hastanesi’nde görev yapan Hakan Doğukan Taşçı’nın usulsüz ilaç temin ettiği de iddianameye yansıdı.

Yenidoğan çetesinden Taşçı'nın kendisini ‘Dr. Şeyhmus’ olarak tanıttığı ifade edildi
24-10-2024 04:09

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan “yenidoğan çetesi” iddianamesinde ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Soruşturmada adı geçen ve ruhsatı iptal edilen Özel Reyap Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan ve soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Hasan Basri Gök ile Birinci Hastanesi’nde görev yapan Hakan Doğukan Taşçı’nın usulsüz ilaç temin ettiği ve bunların satıldığı iddianamede yer aldı. 

FATURA SGK’YE 

Satılan ilaçların SGK’ye faturalandırıldığı, milyonlarca TL’lik kamu zararı oluştuğu ifade edildi. İddianamede çetenin elebaşı Dr. Fırat Sarı’nın “sağ kolu” Taşçı’nın dikkat çeken telefon konuşmaları da yer alıyor. Hasan Basri Gök’ün Yenihayat Hastanesi’nden yabancı uyruklu bir bebeği Birinci Hastanesi yenidoğan yoğun bakımına sevk ettirdiği, sevk için bebeğin ailesiyle günlüğü 5 bin TL’den anlaşmak istediği kaydedildi. Bebeğin hastanede günlüğü 2 bin 500 TL’den yatırılacağı, örgüt üyelerinin aileye hastanenin 5 bin TL istediğini söylediği iddianamede yer aldı. 

Ailenin parayı hemen veremeyeceğini söylemesi üzerine ise Fırat Sarı’nın Gök’e para göndererek hastaneye 5 günlük yatış için 12 bin 500 TL yatırmasını söylediği ve aileden daha sonra beş günlük yatış için 25 bin TL para istedikleri, durumun hastane tarafından öğrenilmemesi için Gök’ün işlemleri bizzat takip ettiği belirtildi. İddianamede aile hastaneye geldikten sonra Hakan Doğukan Taşçı’nın kendisini doktor Şeyhmus olarak tanıttığı da ifade edildi. Bebeğin hastanede yaşamını yitirdiğine vurgu yapılırken ailenin süreç için hastaneye ödeme yapacağı zaman durumun ortaya çıktığı kaydedildi.

İddianamede, Özel Beylikdüzü Birinci Hastanesi’nde büro çalışanı Gözde Kul Yadigar’ın, Gök ve 112 personeli ile görüşmelerinde 112 nakil biriminin bebek hasta sevki için Yadigar’ı aradığı, Yadigar’ın da bebeğin hastaneye kabul edilmesi için Gök’ü aradığı aktarıldı. Buna göre Hasan Basri Gök, 112 nakil personeline kendisini çocuk yoğun bakım doktoru Şeyhmus Çelik olarak tanıtarak bebeği Özel Beylikdüzü Birinci Hastanesi’ne kabul etti. 

BAŞKA DOKTORU ÇAĞIRMIŞLAR

Ayrıca Gök ile Reyap Hastanesi’nde hemşire Mehtap Sayar’ın konuşmalarında Sayar’ın denetim sırasında hastaneden başka doktor getirerek yenidoğan yoğun bakım doktoru olarak tanıttıklarının ortaya çıktığı da ifade edildi.

REYAP HASTANESİ’NDE DOĞUM YAPAN ANNE: DOKTORA ULAŞAMIYORDUK

Bu arada “Yenidoğan çetesi”ne ilişkin soruşturmada adı geçen ve ruhsatı iptal edilen Özel Reyap Hastanesi ile ilgili iddialara bir yenisi eklendi. Hastanede iki yıl önce doğum yapan Gamze İpek, bebeği Poyraz’ın 19 gün boyunca yoğun bakıma alındığını ve bu süreçte doktor Fırat Sarı tarafından bebeğinin sürekli yeni bir hastalık sebebiyle yoğun bakımda tutularak farklı tedaviler uygulandığını öne sürdü. Yaşadıklarını Cumhuriyet’e anlatan İpek, “2022’de Reyap Hastanesi’nde doğum yaptım. Bir saat içerisinde Poyraz’ı aldılar ve birkaç saat içerisinde geri getireceklerini söylediler. Beş saatin sonunda doktorum odaya geldi ve bana çok rahat bir tavırla ‘Çocuğunuzun ciğerinde biraz su var, iki-üç gün kadar burada bekleteceğiz sonrasında taburcu ederiz’ dedi. Poyraz’ın çok önemli bir sorunu olmadığını söyledi. Yoğun bakım bebeklerle doluydu ve sadece bir hemşire Hasan Basri Gök kalıyordu. Poyraz’ın durumu hakkında bilgi almak için gittiğimizde doktora asla ulaşamıyorduk” ifadelerini kullandı.

İpek, “Bir haftanın sonunda Poyraz’ın enfeksiyon kaptığını söylediler. Diğer hafta gittik sarılık geçirdiği söylendi. Sonraki hafta tekrar enfeksiyon kaptığını ve antibiyotik tedavisine başladıklarını söylediler. İlaç isimlerini istediğimde Fırat Sarı vermedi. ‘Poyraz’ın durumu iyi ancak biraz daha istirahat etmeli. Biraz kalsın burada’ dedi. Ben de üzüntü haliyle doktora güvenmek istedim” dedi. 

Bu süreçte çocuğunu kaybetme korkusuyla başbaşa bırakıldığını söyleyen İpek şöyle konuştu: “19 gün sonra Poyraz yoğun bakımdan çıkarıldı. Çocuğum taburcu olduktan sonra kalça ultrasonu çektirmemiz ve biyotinidaz testi yaptırmamız gerektiğini söylediler. Çok şükür evladımı kaybetmedim ancak Poyraz’ın bağışıklığı düştü. Yoğun bakımda kullandıkları ilaçlardan dolayı ileride kalıtsal bir şey olabilir mi diye hâlâ her ay çocuğumu doktora götürüyorum.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ