
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) oylarını katlayarak ikinci sıraya yerleşirken Sosyal Demokrat Parti ise tarihi bir yenilgi aldı. Almanya’nın yeni başbakanı olacağı öngörülen CDU lideri Friedrich Merz’in görevi üstlenmesinin Avrupa Birliği’nde (AB) nasıl yankı bulacağı tartışılıyor.
Uzmanlar, ülkenin yeni dönemde AB içindeki konumunu güçlendireceğine ve katı bir göç politikası izleyeceğine işaret etti. İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, ülkede sol ve sağ uçlara kayma olduğunu, bunların da “tepki oyu” olarak verildiğini söyledi.
Nas, “Ekonomik sorunların öne çıktığını görüyoruz. Doğu ve Batı Almanya’da evet duvar yıkıldı ama zihinlerde bir birleşme olmadığını görüyoruz. AfD’ye hem dünyayla hem de gelecekle ilgili daha kaygılı olan gençler oy veriyor. AfD’nin tüm politikalarını bilmeseler de tepki oyu olarak verdiklerini söyleyebiliriz” dedi. Rekabetçilik ve ekonomik büyümenin Merz’in yaklaşımında önemli olduğuna dikkat çeken Nas, göç konusunda ise CDU ve AfD’nin yaklaşımının benzediğini söyledi. Nas, “Bundan sonra çok daha katı bir göç politikası göreceğiz. Sınır kontrolleri daha önemli olacak. Mültecilere verilen sosyal yardımların azaltılması söz konusu” diye konuştu.
Trump’ın Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin açıklamalarını ve Elon Musk’ın AfD’ye verdiği açık desteğin Alman halkını rahatsız ettiğini kaydeden Nas, “Scholz döneminde Almanya AB’de biraz geri çekilmişti. Şimdi ülkeyi merkezdeki konumuna geri taşımak istediğini görüyoruz. AB politikalarında Almanya’nın liderliğini daha çok hissedeceğiz” ifadelerini kullandı.
ANKARA İLE İLİŞKİLER
Yeni dönemdeki olası Türkiye-Almanya ilişkilerine de değinen Nas şunları söyledi: “‘Türkiye ile stratejik ilişkimizi geliştirmek istiyoruz ama üyeliği düşünmüyoruz’ di-ye açıkça ifade ediyorlar. Güvenlik işbirliği, Gümrük Birliği’nin güçlenmesi gündeme gelecektir. Geri kabul anlaşmasının tekrar uygulamaya geçilmesi, Türkiye üzerinden gelenlerin iadesi gibi konular olabilir. Çifte vatandaşlığı zorlaştıran durumlar Almanya’daki Türkleri etkileyecektir. Türkiye’nin savunma sektörü ve askeri kapasitesinin AB içine daha fazla katılımı, AB’nin askeri misyonlarında Türkiye ile işbirliğinin, NATO ile olan bağından dolayı daha da geliştirilmesi söz konusu olabilir. Ancak Kıbrıs sorunu ve siyasi engellerin aşılması için de çaba göstermek gerekir.”
MÜLTECİLER SORUNU
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise “Mülteciler Almanya’da kurulacak olan hükümetin bir numaralı sorunu. Çözümünün gecikmesi, muhalefetteki AfD’nin çok daha güçlenmesi demek. Merz, 24 Mart’a kadar hükümeti kuracağını söyledi. Zaten Almanya’da üç ay hükümet kurulamaması demek Alman ekonomisinin darmadağın olması anlamına gelir” dedi.
Almanya’nın her yıl ortalama 200 bin ile 400 bin arası insan gücüne ihtiyacı olduğunu kaydeden Bağcı beyin göçüne ilişkin “Almanya’da 80 bin kişi ülke dışına gidiyor. Dışarıdan daha fazla beyaz yakalı göçünün gerçekleşmesi gerekli. Merz sadece illegal göçe karşı olduğunu söylüyor. Türkiye’den de çok sayıda farklı alanlarda beyin göçü alacaklardır” dedi.