CHP Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Veli Ağbaba, “Ben bir partinin değil Malatya’nın adayıyım. Malatya’yı ittifak ile yöneteceğim. Belediyenin kapısından Türk’ü de, Kürt’ü de girecek. Hiç kimse ayrımcılık yaşamayacak” dedi.
Halk TV’ye konuk olan Ağbaba, Malatya’da depremin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen olumlu bir gelişme olmadığını, şehir merkezinin ayağa kaldırılması ve konut noktasında gözle görülür bir gelişme olmadığını ifade etti.
“AK PARTİ’NİN YAPTIĞI EN ZAYIF MİTİNGDİ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 6 Mart’ta Malatya’da düzenlenen mitingi de değerlendiren Ağbaba, “AK Parti’nin şu ana kadar yapmış olduğu en zayıf mitingdi. Hatta kalabalık anlamında çok kötü bir mitingdi. Malatya açısından ilk kez bu kadar kötüydü. Anketler ve sokakta bunu gösteriyor. Malatya’da depremin oluşturduğu o travma ve psikoloji hala devam ediyor. Kentte bir sahipsizlik duygusu var. Malatyalılar, “Yıllarca AK Parti’ye oy verdim, sırtımda taşıdım. Milletvekilleri, belediye başkanları çıkarttım ama bize sahip çıkan yok” diyor. Malatya’da yalnızlık ve sahipsizlik duygusu hakim” yorumunu yaptı.
“MALATYA’DA SUYU UCUZLATACAĞIZ”
Ağbaba, Malatya’nın suyu en pahalı içen iller arasında olduğunu ifade ederek, “Malatya’da kendi cazibesiyle akan bir suyumuz var. Türkiye’nin en pahalı sularından biri. Biz suyu ucuzlatacağız” dedi.
“YERİNDE DÖNÜŞÜME HIZ VERECEĞİZ”
En önemli konularının deprem olduğunu dile getiren Ağbaba, “Malatya’da 130 bin konut ve iş yeri yıkılmış. Bir yılda yapılacağının sözü verildi ancak 6 bini tamamlanabildi. Onlarında birçok eksiği var. 32 bin yerinde dönüşüm başvurusu var ama sadece 500’ü yapılabiliyor. Biz göreve geldiğimizde risk alacağız ve yerinde dönüşümü hızlı bir şekilde başlatacağız. Depremde yok olmuş şehri ayağa kaldıracağız. Devletin verdiği 750 bin TL hibe ve 750 bin TL krediyle insanlar evlerini yapamaz. Belediye insanlara destek olacak. Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin şirketleri var. Yerinde dönüşümün başlaması lazım. İnsanları TOKİ’ye göndermekle olmaz. Esnafın mutlaka dükkânlarına kavuşması gerekiyor” diye konuştu.
“MALATYALILAR BELİRSİZLİKTEN DOLAYI ŞİKÂYETÇİ”
Ağbaba, Malatyalıların belirsizlikten dolayı şikâyetçi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Yerinde dönüşüm deniliyor ama kimse ne yapacağını bilmiyor. Birde rezerv alan konusu var. Malatya’da şehir merkezi rezerv alan ilan edilmiş, orada sağlam yerler var ama torpilli olanlar yıkılmıyor. Siyasilerin sağlam iş yeri yıkılmıyor, fakir fukaranın sağlam iş yeri yıkılıyor. Rezerv alanda vatandaşın hiçbir yetkisi yok. Maalesef bu konuda yerel aktörlerinde çok ses etmediklerini görüyoruz. Malatyalılara, “Sizinle ilgili bir haksızlık olursa kapıları kırarım” diyorum. Rezerv alan konusunda haksızlık olursa masaya yumruğumu vururum. Ben, Malatya milliyetçisiyim. Malatya denildiğinde akan sular durur. Malatya’da deprem yaşanmamış havası estirildi. Siyasetçiler güllük gülistanlık bir hava varmış gibi gösterdiler. Malatyalılar buna isyan etti. Malatya’nın halini ben gösterdim. Hala Malatya fark edilmedi. Konutlar yapılmıyor, yerinde dönüşüm yüzde 1,5, KOSGEB’in en az kredi verdiği yer Malatya. Malatya’da her şey kaplumbağa hızıyla ilerliyor.”
“TÜRK’Ü DE, KÜRT’Ü DE BELEDİYENİN KAPISINDAN GİRECEK, AYRIMCILIK OLMAYACAK”
Anket şirketlerinin “Malatya’da büyükşehir belediye başkanı olarak kimi görmek istersiniz?” anketinde isminin çıktığını dile getiren Ağbaba, “Genel Başkanımız Özgür Özel bunu görüyor. Bir anket yaptırıyor. Diğer partilerin adayları belli olmuştu. Yapılan ankette ismim çıktı. Yapılan anketlerde olumlu sonuçlar çıktı. 14 Mayıs’ta MHP’ye, AK Parti’ye, İYİ Parti’ye oy verenler “Veli Ağbaba” diyor. Böyle bir sonuç çıkınca Genel Başkanımız Özgür Özel “Malatya seni çağırıyor” dedi. Bende genel başkanımızla görüştüm, parti rozetimi çıkarttım ve “Ben bir partinin adayı değilim, herkesin adayıyım” dedim. Seçilince de böyle davranacağım. Yolda yürürken boynuma sarılıp, “Ömrümde oy vermedim ama bu seçimde oyum Veli Ağbaba’ya” diyorlar Ülkücülerden müthiş ilgi görüyorum. Ben, Malatya’yı ittifak ile yöneteceğim. Belediyenin kapısından Türk’ü de, Kürt’ü de girecek. Hiç kimse ayrımcılık yaşamayacak. Ama bir tek kesime pozitif ayrımcılık yapacağım; ihtiyaç sahibi çocuklara ayrımcılık yapacağım” dedi.