
Geçen ekimde, söz konusu yasa teklifinin Meclis’e getirileceği açıklandığında dokuz kuruluşun imzası bulunan bir açıklamayla eksiklikler vurgulanmıştı. Eksiklikler, “2053 net sıfır hedefi eklenmeli, 2030 yılına kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedefi yer almalı, kömürden adil bir çıkış planlanmalı, iklim değişikliğine karşı uyum mekanizmaları kurulmalı, bağımsız bir bilimsel danışma kurulu oluşturulmalı, iklim adaleti perspektifi dahil edilmeli, emisyon Ticaret Sistemi gözden geçirilmeli” maddeleriyle anlatılmıştı.
Dokuz kuruluştan birinin kurucusu olan Hukuk, Doğa ve Toplum Vakfı (HUDOTO) Direktörü avukat Özlem Altıparmak, yasanın detaylarını Cumhuriyet’e yorumladı. Bu teklifte de benzer eksikliklerin olduğunu vurgulayan Altıparmak, “Bu haliyle iklim değişikliğiyle mücadele eden, emisyon azaltım hedefi olan ve uyumu önceleyen bir yasa değil. Emisyon ticareti sistemi kuruyor ve karbonu, yani atmosferi kirletme hakkını, alınıp satılan bir metaya dönüştürüyor. Karbon piyasası kurulacak ve azaltım hedefi net olmadığı için birileri bu ticaretten zenginleşecek. Bu ticaretten elde edilecek gelir ise yeşil büyüme adı altında yine sanayiye ve iş dünyasına aktarılacak” dedi.
Söz konusu gelirlerin uyum hedeflerinde, adil geçiş mekanizmalarında ve kayıp zarar süreçlerinde kullanılması gerektiğini söyleyen Altıparmak, “Yeşil kalkınmanın yerini ne olduğu tam anlaşılamayan yeşil büyüme almış. Ancak iklim değişikliğiyle büyüme hedefleyerek mücadele edemeyiz. Kanunun azaltım ve kömürden çıkış hedefi yok. Ayrıca iklim değişikliğiyle mücadeleyi karbon yakalama teknolojileri gibi faydası belirsiz bir seçenekle yapmayı amaçlıyor” ifadelerini kullandı.
'YÜZ AĞAÇLA DENLEŞTİRME YAPILMAZ'
HUDOTO direktörü Özlem Altıparmak, yasa teklifinin denkleştirmeye izin vermesinin de sorun olduğuna dikkat çekti. Altıparmak, “Kömür kullanmaya devam ederken başka bir bölgeye dikeceğiniz yüz ağaçla denkleştirme yapılamaz. Bunlar gerçek anlamda çözüm değil. Toplumsal uzlaşıyla oluşturulan, bilim insanlarının ve iklim örgütlerinin taleplerini dikkate alan bir kanuna ihtiyacımız var. Mevcut teklif ne yazık ki bu talepleri karşılamaktan çok uzak” değerlendirmesinde bulundu.