Gündem

Başak Doğan’ın kurduğu Chromas, 10. yılını bugün özel bir konserle kutluyor: Renklerin korosu

10 yıl önce kurulan renkli koro Chromas, bugün Zorlu PSM’de 10. yıl özel konseriyle dinleyicileriyle buluşacak. Grubun kurucusu ve şefi Başak Doğan ile konuştuk.

Başak Doğan’ın kurduğu Chromas, 10. yılını bugün özel bir konserle kutluyor: Renklerin korosu
15-03-2025 06:39

Chromas, bundan tam 10 yıl önce Başak Doğan tarafından kuruldu. Türkiye’deki çoksesli koro anlayışına yenilikçi bir bakış açısıyla yaklaştı. Türkiye ve dünyada önemli isimlere ve gruplara sahnede eşlik eden Chromas, Avrupa turnesi ve uluslararası projeleri ile de yurtdışında adı duyulan önemli bir ekip oldu.

Chromas, “renkler” anlamına geliyor. Yola 12 kişi çıkan grup, bugün 50 kişi ve her rengi içerisinde barındırıyor, müzik dünyamıza da renk katıyor.

‘İSTEDİĞİMİZ DÜNYAYI YARATTIK’

Chromas 10. yılını kutluyor. Biraz geri gidip, bu oluşumun nasıl ortaya çıktığını sizden dinlemek isteriz.

Çocukluktan bu yana müzisyen olacağımı biliyordum, ama birçok aile gibi benim ailem de önce “okulunu bitir” dedi. Ben de bu dengeyi bulmaya çalışarak büyüdüm. Boğaziçi’nde felsefe okurken bir yandan Boğaziçi Üniversitesi Caz Korosu’nu yönettim; okulun ilk kadınlar korosunu kurdum; müzik, özellikle insan sesi hayatımın büyük kısmıydı. Ardından felsefeyle müziği birleştirdiğim, müzik felsefesi üzerine yüksek lisans yaptım. Koronun karşısına geçtiğim, akapella müziği şef olarak deneyimlediğim o ilk anlarda bunu iş olarak yapmaya karar vermiştim, 2016’da artık okulunu okumak için Danimarka’ya giderek, Kraliyet Müzik Akademisi’nde “Ritmik Koro Şefliği” üzerine ikinci yüksek lisansımı tamamladım. Bu esnada ise Chromas’ı kurmuş, ilk provalarımızı yapmaya, ilk konserlerimizi vermeye başlamıştık. Chromas’ı kurarken hayalimde hep çok iyi müzik yapan bir topluluk olan, içindeki bireylerin kendi renkleriyle, oldukları gibi var olduğu ve birlikte ses çıkarırken kendinden ödün vermedikleri bir dünya vardı. Koronun adını da bu yüzden Chromas koydum; renkler anlamına geliyor. Şimdi geriye dönüp baktığımda, tam da istediğimiz dünyayı yarattığımızı ve bunu yıllar içinde büyütüp genişlettiğimizi fark ediyorum.

Dile kolay 10 yıl… Nasıl geçti? Geçen zamanda sizi neler etkiledi?

10 yıl, gerçekten de dile kolay, insanın kendi hayatı için de kısa bir zaman dilimi değil, ki bir topluluk için oldukça uzun. Bu on yılda neler neler yaşadık; sonsuz provalar, bolca konser, yurt dışı turneleri, benim bir yandan dünyanın dört bir köşesinde yaptığım jürilikler, atölyeler... Danimarka’da yaratıcısından öğrendiğim ve ekip olarak birlikte doğaçlama yapmayı sağlayan Vocal Painting (VoPa) metodunu benimle birlikte koro da öğrendi ve doğaçlama müziğimizin çok önemli bir parçası oldu. Tarkan’dan Mercan Dede’ye, Korhan Futacı’dan Duygu Soylu’ya, Bobby McFerrin’dan, Gevende’ye, Koray Candemir ve Ceylan Ertem’e, burada sayamayacağım kadar çok isimle çok sesli müzik yaptık. Aslında biz geliştik, biz geliştikçe dinleyicimiz de gelişti ve büyüdü.

‘SONSUZ ZEVK ALAN ŞARKICILAR’

Peki Chromas’ın geçen bu 10 yılda nasıl bir evrim geçirdiğini düşünüyorsunuz?

Chromas, kurulduğunda üniversiteli 12 kişiydik, şimdi 50 kişiyiz, hâlâ genç yetişkinlerden oluşuyor, çok uzun yıllardır bizimle olan koristlerimiz var. Öncelikle birlikte büyüdük, bu çok kıymetli. Ayrıca hep farklı yerlerde, ters köşe melodilerde tınlamayı çok seven, merak eden ve o merakın peşinde durmadan hevesle koşan bir topluluğuz. Bu da bizi gelişime çok açık bir ekip haline getirdi. Benim Danimarka’daki eğitimimde özellikle deneyimlediğim ve artık şefliğime sindirdiğim “hata yapmanın güzelliği” de denemeye, yanılmaya, hatalardan yaratıcılığa geçmeye fayda etti. Çünkü biz toplumumuzda hata yapmaktan korkarak büyüyoruz, Chromas’la hatayı alkışlayan ve onu yönlendirici alıp gerektiğinde yeni yaratımlara, üretimlere izin veren bir yapı kurduk. Dolayısıyla bu on yılda kendimizi çok güvende hissettiğimiz, yaptığımız müzikten tatmin duyduğumuz ve bunu paylaşmaktan sonsuz zevk alan şarkıcılar topluluğu haline geldi Chromas.

10. yıl özel konseriniz için nasıl bir çalışma yaptınız? Nasıl bir repertuvar bekliyor dinleyicileri?

10. yıl konserimiz için hazırlıklara geçmişe dönüp arşivimize bir bakmakla başladık. İlk senelerde seslendirdiğimiz şarkılardan nostaljik bir repertuar oluşturduk. Yine izleyicimizin alışkın olduğu ışık ve ses unsurlarını sonuna kadar kullanıyoruz. Konser boyunca, 10. yıl belgeselimizden kısa görüntüler şarkı geçişlerine eşlik edecek ve seyircimiz, koronun provalarından gerçek sesler dinleme fırsatı bulacak. Sahnede bizimle olacak üç muhteşem sanatçı da var: Duygu Soylu, Koray Candemir ve Gevende’den Gökçe “CheChe” Gürçay. Bizi tüm koroyla müthiş bir heyecan sardı. Dinleyicimizle buluşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz!

‘KORO MÜZİĞİ BÜYÜYECEK’

“Türkiye’de koro müziği” dersek, sizde ne çağrışım yapar? Nerededir koro müziği?

Biz bu ülkede malum çok sesli bir müzik dünyasının içine doğmadık. O yüzden koro müziği çoğu insanda önce bir soru işareti uyandırabiliyor. Klasik, aynı kıyafetleri giymiş, ellerinde dosyalarla duran bir grup insan canlanıyor gözlerinde. Koro denince sıkıcı bir şey dinleyeceğini düşünen de çok, açıkcası. Ama son yıllarda bu algı değişmeye başladı. Farklı türlerle birleşerek, sahnede daha dinamik bir hale geldikçe koro müziği daha fazla insana ulaşıyor. Sonuçta çok sesli müzik, birlikte üretmek ve paylaşmak demek. İnsanlar bir araya gelip şarkı söylemenin gücünü keşfettikçe, koro müziği de giderek büyüyecek, ben inanıyorum. Biraz daha merak etmeye izin vermeliyiz; keşfetmeye, alışık olmadığımız şeyleri duymaya açık olmalıyız.

Bundan sonra yıllarda Chromas neler yapacak?

Önce şunu söyleyebilirim ki, aynı merakla ve keşif yolculuğunda ilerlemeyi hayal ediyorum ben bir koro şefi olarak... Son bir iki yıldır, avrupa ve dünya koro olimpiyatları, bu alanda düzenlenen önemli festivallerden jürilik yapmak için veya atölye düzenlemek için davet alıyorum. Bunların çoğuna gitme planım var. Benim oralarda olmam demek, yönettiğim koroların da bu alanlara açılması anlamına geliyor. Önümüzde yıllarda koromuzla, hem şehrimizde, hem ülkemizin farklı yerlerinde, hem de yurt dışında tarihi miras alanlarında tınladığımız konserler hayal ediyorum. Farklı müzik türlerinden sanatçılarla projelerimiz devam edecek. VoiceUp A Cappella Festival’i daha fazla kitlelere ulaştırmak ve buradaki müzisyenlerle de daha çok buluşturmak gibi çok heyecanlı hedeflerimiz var.

Önümüzdeki dönemde, Chromas’ın 10. Yılı anısına, dinleyicimizin çok sevdiği kilise konserleri serisi de düşünüyoruz - sürprizler yakında.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER