Ekonomi

Bitcoin’in 4 yıllık piyasa döngüsü kırılıyor mu?

Bitcoin’de halving yani yarılanma etkinliği öncesi yatırımcılar, önemli bir kırılma noktasında olunduğunu düşünüyor.

Bitcoin’in 4 yıllık piyasa döngüsü kırılıyor mu?
29-03-2024 15:08

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

'Halving' yani 'yarılanma' öncesi Bitcoin’in artık ezberlenen 4 yıllık boğa/ayı piyasası döngüsünün kırılma ihtimali konuşuluyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, herkesin gözü hızla yükselen Bitcoin fiyatına ve rekor kıran yüksek seviyelere ulaşma olasılığına takılı durumdayken, ‘yarılanma’ etkinliğinin dalgalanma etkilerinin geniş kapsamlı olma ihtimali olduğu kabul ediliyor. ‘Halving’ yani ‘yarılanma’nın kripto para piyasasının her köşesine dokunacağı ve hatta kriptonun dört yıllık boğa/ayı döngüsünün sona erdiğinin sinyalini bile verebileceği öngörülüyor.

Yepyeni bir çağın başlangıcı

CoinFlip'in kurucusu Daniel Polotsky’nin Coindesk’te yer alan makalesine göre, konu sadece rakamlarla ilgili değil; bu, dijital para birimini algılama ve onunla etkileşim kurma şeklimizdeki sismik değişim potansiyeliyle de ilgili. Genel kanaat, bunun, kripto için yepyeni bir çağın başlangıcı olabileceği yönünde.

Bitcoin'in değeri, ABD'deki spot Bitcoin ETF’lerinin onaylanması ve BlackRock gibi büyük finans kurumlarının bu alana halka açık olarak girmesi gibi dönüm noktalarının yanı sıra, Nisan ayında gerçekleşecek yarılanma etkinliğine ilişkin beklentilerle desteklenerek son zamanlarda artış gösteriyor. Bu kurumsal ilgi, benzeri görülmemiş bir talebe yol açmış durumda ve bu gelişme, Bitcoin’in 13 Mart'ta tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 73.000 doların üzerine çıkmasını sağladı. Bunun nedeni muhtemelen 12 Mart'taki 1.045 milyar dolarlık akış da dahil olmak üzere ETF'lere yönelik rekor kıran girişler oldu.

Bu geçiş, kripto para birimlerinin meşru bir varlık kategorisi olarak daha yaygın bir şekilde kabul edildiğine ve kurumsal yatırımda yeni bir aşamanın başlangıcına işaret ediyor. Ayrıca Bitcoin'in bireysel yatırımcılar için güvenilirliğini ve erişilebilirliğini daha da güçlendiriyor.

Bu dönüm noktası niteliğindeki gelişmeler, yatırımcıların doğrudan mülkiyetle ilgili karmaşıklıklar olmadan Bitcoin satın almalarını ve kripto paraya yatırım yapmalarını sağlıyor. Artan likidite ve istikrar, muhtemelen daha geniş bir yatırımcı yelpazesini çekmeye devam edeceğe, ana akım benimsemeyi artıracağa ve Bitcoin'in değerlemesindeki mevcut artışın daha da artmasına yardımcı olacak gibi gözüküyor.

Elbette piyasada hâlâ düşüş yanlıları bulunuyor. Ancak, 150.000 ila 250.000 ABD Doları arasında değişen tahminlerle, Bitcoin piyasası önemli bir kurumsal sermaye girişinin eşiğinde bulunuyor. Bu, tarihsel döngüsel dinamiğinde, birden fazla dijital varlık sektöründe yeni büyüme ve inovasyon seviyelerine yol açarak potansiyel bir dönüşümün sinyalini veriyor.

Her olumsuzlukta olumlu bir yan bulunur

Kripto para piyasasında belirgin yükseliş momentumuna rağmen, çeşitli faktörler bu gidişatı bozabilir. Kalıcı enflasyon, daha sıkı para politikalarına yol açarak kripto para birimleri gibi riskli varlıkları etkileyebilir. Aynı zamanda yavaş ekonomik büyüme de yatırımcıların güvenini zedeleyerek dikkatleri spekülatif yatırımlardan uzaklaştırabilir.

Bir başka kısa vadeli endişe ise Bitcoin madenciliği endüstrisiyle ilişkili. Nakit sıkıntısı çeken madencilik firmaları daha düşük kar marjları ve yüksek operasyonel giderlerle boğuşacağından, yaklaşan 2024 yarılanma etkinliğinin önemli konsolidasyonları ve temerrütleri tetiklemesi bekleniyor. Bu durumun, söz konusu şirketleri, olası iflas durumunda Bitcoin'lerini terk etmeye zorlayabileceği ve bunun da fiyatın düşük kalmasına neden olabileceği düşünülüyor. Ek olarak, düzenleyici gözetim ve finansman eksikliğinin de zorluklar yaratarak fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturma potansiyeli bulunuyor.

2024 ABD başkanlık seçimleriyle ilgili belirsizlik de, bir başka öngörülemezlik katmanı olarak öne çıkıyor. Siyasi sonuçların, ABD hükümetinin kripto para birimlerine yönelik tutumunda potansiyel değişikliklerle birlikte değişen düzenleyici değişikliklere yol açması bekleniyor. Cumhuriyetçi bir başkanlığın daha elverişli bir düzenleme ortamı sunabileceği, Demokratların ise finansal kapsayıcılık ve çevresel sürdürülebilirlik gibi değerlere uyum nedeniyle sektöre daha açık bir tavır sergileyebileceği düşünülüyor. Bunun, potansiyel olarak kripto para birimi düzenlemesi için iki partili desteği teşvik edebileceği tahmin ediliyor.

Kripto yükseliş/çöküş döngüsünün sonu mu?

Belki de en heyecan verici olanı ise ‘yarılanma’nın beklenmedik ikincil etkileri olarak öne çıkıyor. Tarihsel olarak yükseliş döngülerinin itici gücü olmasına rağmen yarılanmanın etkisi, yukarıda bahsedilen şaşırtıcı ETF net girişleri gibi diğer faktörler tarafından gölgede bırakılabilir. Bu gün toplam net girişler 15 milyar doların üzeri seviyelerde seyrediyor.

Kurumların ve bireysel ETF yatırımcılarının, ‘dipten satın alma’ konusunda uzman, daha deneyimli finansal danışmanlar tarafından yönlendirilen stratejik müdahalesi, yarılanmanın piyasayı ileriye taşımadaki etkinliğini potansiyel olarak azaltabilecek bir faktör olarak görülüyor.

Bu, görünüşte Bitcoin yarılanmasına bağlı olan kripto paranın tipik dört yıllık boğa/ayı döngüsünün sonu anlamına geliyor ve bunun yerine, ETF girişlerinin kripto benimsenmesi için birincil katalizör olarak ortaya çıktığı nispeten istikrarlı bir yukarı doğru büyüme yörüngesini hakim kılıyor. Bitcoin fiyatının, daha önceki senelerin aksine, Bitcoin boğa koşularından önce gerçekleşen yarılanmadan önce ilk kez hızla artması da bu bağlamda dikkat çekici kabul ediliyor.

Bitcoin’in egemen uluslar tarafından sahiplenilmesi

Bu değişimin sektör genelinde derin etkileri olabileceği öngörülüyor. Başlangıçta, kriptonun ahlak anlayışı, ‘anahtarınız yoksa, paranız da yok’ mottosuyla merkezi para birimlerine ve kurumlara karşı kültürel bir direnişe dayanıyordu. Şimdi öyle görünüyor ki, kriptodaki baskın güç, orijinal merkeziyetsizlik ideallerinin aksine, mülkiyetin kendi anahtarlarına erişimi olmayan bireyler arasında dağılmasıyla birlikte, yakında bir avuç kurum tarafından kontrol edilebilecek gibi görünüyor.

Kurumsal mülkiyete doğru bu eğilimin ise daha da büyük bir şeye yol açabileceği öngörülüyor: “Bitcoin'in egemen uluslar tarafından sahiplenilmesi. Daha fazla ülke El Salvador'un liderliğini takip edebilir ve kripto para birimi biriktirme yarışını başlatabilir ve potansiyel olarak küresel bir ana akım benimseme süper döngüsü yaşanabilir.”

Bu değişiklik aynı zamanda geleneksel olarak kripto para piyasalarıyla ilişkilendirilen yoğun yükseliş ve düşüş döngülerinden ayrılmaya da yol açarak sektör içinde büyüme ve gelişme için daha istikrarlı bir ortamın oluşmasına yol açabilir.

Boğa piyasasının coşkusunu daha az bireysel yatırımcı deneyimleyecek olsa da, iyi haber şu ki, zirvede satın alma ve piyasa düşerken varını yoğunu kaybetme gibi acımasız gerçeklikten de bu sayede kurtulmuş olacakları düşünülüyor.

Paradigma değişikliği

Bu yeni istikrar sürecinin, kripto şirketlerine ve projelerine, piyasa döngülerini zamanlamak ve kripto kışları sırasında aşırı rüzgarlarla yüzleşmek yerine sürdürülebilir, uzun vadeli kalkınmaya odaklanma fırsatı sağlayabileceği varsayılıyor.

Yatırımcılar ve meraklılar artan volatiliteye hazırlanırken, piyasanın benzeri görülmemiş bir büyümenin ve potansiyel olarak temel bir paradigma değişiminin eşiğinde olduğu açık gözüküyor. İnişli çıkışlı olsa da yakın gelecek, kripto para piyasasının en hacimli parası Bitcoin’in emekleme döneminin sonu olarak görülebilir ve kripto para tarihinde önemli bir evrime işaret edebilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER