Gündem

Çok beklenen dizi düş kırıklığı yarattı: Orta Dünya’ya ‘heves kıran’ geri dönüş

“Yüzüklerin Efendisi”nin öncül dizisi ”Güç Yüzükleri” ikinci sezonun ilk beş bölümünde hantal, tansiyonu düşük bir görüntü çizdi ve büyük oranda heves kaçırdı.

Çok beklenen dizi düş kırıklığı yarattı: Orta Dünya’ya ‘heves kıran’ geri dönüş
22-09-2024 12:08

J.R.R. Tolkien’in düşlediği “legendarium” öylesine kadim ve katmanlı bir evrendi ki yıllar sonra büyük oranda Peter Jackson’ın yönetimi ve Tolkien mitosuyla doku uyumuyla gelen “Yüzüklerin Efendisi”nin sinemasal “gücü” bugün o evrene ilişkin yeni bir uyarlamanın yazgısını da belirliyor. 2000’li yılların başında yalnızca bir sinema efsanesine dönüşmekle kalmayıp edebiyattan beyazperdeye uzanan öykülemede eserle kurulan bağın çok daha ötesinde bir anlam ifade etmesi gerektiğini kanıtlayan “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesinin prequel (öncül) dizisi “Güç Yüzükleri”, -kaçınılmaz olarak- halefinin ve ilk sezonunun gölgesinde, seyircisini yeniden kazanmayı ümit ediyor.

Devasa yapım bütçesi ile Tolkien’in görsel yankılarını iliklerimize kadar hissettiğimiz ortamı, setleri, kostümleri ve dijital efektleri ile küçücük televizyon ekranlarından bile taşmayı başaran Prime Video imzalı “Güç Yüzükleri”, ilk sezonunda önemli ölçüde sırtını bu güce yaslamış, Sauron’un kim olduğu sorusunun beslediği gizem damarı ve yüzüklerin yaratılış hikâyesiyle her bölümde kaybettiği kana karşın finale “canlı” ulaşmayı başarmıştı. Sonuçta Tolkien mitosuyla büyülenmiş ve Orta Dünya’dan süzülen ışıkla gözleri kamaşmış bizler için bu evreni yeniden tüm görkemiyle görmek paha biçilmezdi. Çünkü Smeagol gibi biz de “yüzüğe” tutkuyla bağlıydık. Nihayet iki yıl süren bekleyiş sona erdi ve ikinci sezon yayına girdi.

Açılışını Sauron’un başka bir sürümüyle epey şiddetli ve görkemli bir sahneyle yapan “Güç Yüzükleri”, bu seçimiyle ikinci sezona ilk beş bölüm boyunca hâkim olacak olay örgüsünü de ifşa ediyor. Öykülemeyi karmaşıklaştırmak için arka plan anlatısını devreye sokan dizi yine ve yeniden asıl üzerinde durması gereken sorunu gözden kaçırarak anlatıya zorla iliştirilen “katmanların” ana hikâyeyi destekleyeceği veyahut kurtaracağı yanılgısına kapılıyor. Bunu kurucu babası Tolkien’in mitolojisine yaklaşarak yapmak yerine bu evrenden uzaklaşarak gerçekleştiren “Güç Yüzükleri”, her bölümde karakterleriyle birlikte Orta Dünya’nın ağırlığı altında daha fazla ezilmeye başlıyor.

SEYİRCİYLE BAĞ KURAMIYOR

Evet, karakterleriyle eziliyor çünkü ilk sezondan bu yana seyirciyle bir türlü bağ kuramayan ve içlerindeki çatışmaların ana hikâye ile ilişkisini temellendiremediği gibi etkisini de açıklayamayan dizinin temel sorunu hâlâ karakterlerine ilişkin. Bu sezonda Galadriel’in etkisi ve ekranda kalma süresi önemli ölçüde azaltılmış iyi de olmuş ancak onu destekleyecek yeni bir figür yaratılmadığı gibi Sauron’un varlığı da karakterlerin zıttı olarak henüz yeterince etkili değil. Çünkü dizi inatla bir türlü ortaya koyamadığı meselesinin sözde temelini açıklamakla zaman kaybediyor ancak bütününde ne ortada doğru düzgün ana bir öykü var ne de onca karakterin ortak bir yolu ya da birleştirici kaderi. Karakterlerin hikâyeleri arasında mekik dokunurken aksiyon eksikliği dizinin tansiyonunu düşürüyor, merak duygusunun yokluğu anlatıyı hantallaştırıyor.

İlk sezonun yarattığı heyecandan yoksun, ikinci sezonun henüz başında -ne yazık ki- yitirdiğim hevesten uzak bir şekilde söylemeliyim ki eğer geri kalan bölümlerde bir mucize yaratılmazsa böylesine büyük bir proje Tolkien mirasının hak ettiği başarının çok ötesine savrulacak. Fragmanların açık ettiği gibi büyük olasılıkla son bölümler yüksek bütçeli savaş sahneleriyle bitecek ve bu sayede üçüncü sezon onayı güç bela alınmış olacak. Ancak temelde beş sezonluk proje artık büyük tehlikede.

Puanım: 5/10

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER