Gündem

Cumhurbaşkanı Tatar:Kıbrıs Türk Halkı onurlu yolculuğundan sapmaz, oyunlara boyun eğmez

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamayla Rum tarafının ve içerideki bazı çevrelerin yürüttüğü algı operasyonlarına sert tepki gösterdi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının güçlü iradesi, onuru…

Cumhurbaşkanı Tatar:Kıbrıs Türk Halkı onurlu yolculuğundan sapmaz, oyunlara boyun eğmez
29-04-2025 18:38

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamayla Rum tarafının ve içerideki bazı çevrelerin yürüttüğü algı operasyonlarına sert tepki gösterdi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının güçlü iradesi, onuru ve kararlılığıyla yoluna devam ettiğini vurgulayarak, “Sahte haberler üzerinden yürütülen algı operasyonları, halkımızın bu güçlü yürüyüşünü durduramayacaktır” ifadelerini kullandı.

Tatar yaptığı açıklamada ;

‘Kıbrıs Türk Halkı güçlü iradesiyle, onuruyla ve kararlılığıyla yoluna devam etmektedir.
Rum tarafının ve içerideki bazı çevrelerin sahte haberler üzerinden yürüttüğü algı operasyonları, Halkımızın bu güçlü yürüyüşünü durduramayacaktır.

Türkiye limanlarının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) bandıralı gemilere açılacağı yönünde ortaya atılan iddia, Rum tarafının bilindik hayal ürünü ve manipülasyona dayalı siyasetinin yeni bir örneğidir. Önce belirli çevrelere sızdırılan, ardından Rum liderin sözcüsü aracılığıyla kamuoyuna servis edilen bu mesnetsiz iddia, çaresizlik içeren bir algı operasyonu teşebbüsüdür.

Alışılagelmiş Rum stratejisinden daha dikkat çekici olan ise bu spekülasyonun hemen ardından içeride, başta Sayın Tufan Erhürman tarafından “KKTC’den neden açıklama yapılmadı?” denilerek devleti hiçleştiren bir şeklinde yöneltilen suçlamadır. Rum resmi ağızlarının yanılsamaya gerçeklik getirme çabasına müsade etmeyecek bir kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı gerekli açıklamayı yapmış, GKRY bandıralı gemilere ilişkin bu iddiaların hayal ürünü olduğunu açıkça ifade etmiştir.

Açıklama yapılmış, konu netleşmişken hala “sessizlik” üzerinden siyasi kazanıma dair söylem üretmek, Halkımızı yanıltmaya yönelik bir tutumdur. Bu, sadece spekülasyonun devamına değil, Halkımızın iradesine karşı yürütülen sinsi bir söylem kampanyasına hizmet etmektedir. Devletinin çıkarlarını gözeten herhangi bir siyasetçinin yapacağı açıklamalara, neye hizmet ettiğini de göz önünde bulundurarak, itina göstermesi gerekmektedir.

Esasen bu mesele, yalnızca limanlarla ilgili değil; Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsüyle doğrudan ilgilidir.
Muhalefetin egemen eşitliğimizi her fırsatta küçümseyen söylemleri ve Halkımızın bu doğrultudaki iradesini alaya alması, bir kez daha göstermiştir ki, Kıbrıs Türk Halkının hak ettiği şekilde aktör olmasından en çok rahatsız olanlar, içeriden ses yükseltenlerdir.

Muhalefetin Kıbrıs Türk Halkı için öngördüğü gelecek ve ortaya koyduğu vizyon Rum liderliğini bir çözüme ikna etme misyonudur. Anlaşılan, Halkımızın geleceğini Rum iradesine teslim eden bu yaklaşıma 50 yılı aşkın süre devam eden yıkıcı tecrübe de ders olmamıştır. Halkımızın ihtiyacı olan, başkalarının iradesine dahil olmak, onları tatmin etmek değil, kendi iradesinin sahaya yansıması ve sahip olduğu özden gelen haklarının tesis edilmesidir.

Kıbrıs Türk Halkına yıllardır haksız ve hukuksuz şekilde ağır izolasyonlar uygulanmaktadır. Doğrudan ticaret, doğrudan uçuş ve doğrudan temasa ilişkin spor, kültür, sanat da dahil olmak üzere en temel haklar Rum baskıcı siyasetinden dolayı hala engellenmektedir. Tüm bu gerçekler ortadayken, “Güney Kıbrıs’a kısıtlamalar kalkacakmış” gibi gerçek dışı bir senaryo üzerinden siyaset yapılması, samimiyetsizliğin açık göstergesidir.

Bir olguyu, ilkeyi hem Rum tarafı, hem muhalefet hem de ilgili uluslararası aktörlerin iyi anlaması için net bir şekilde ortaya koymak istiyorum: Kıbrıs Türk Halkına yönelik izolasyonlar sona ermeden, GKRY’ye yönelik kısıtlamaların kaldırılacağı düşüncesi dahi mantık dışıdır. Rum tarafı kendine uygulanan kısıtlamaların kalkmasını istiyorsa öncelikle izolasyon siyasetinden vazgeçmeli ve kısıtlamaların tüm ada üzerinden kalkmasını kabul etmelidir. Kıbrıs Türk Halkı yokmuş gibi davranma söylemleri bu olguyu değiştiremez. Bu gerçeği görmezden gelenler, Kıbrıs Türklerini küçümseyenler, Halkın vicdanında da karşılık bulamayacaktır.

Ben Ersin Tatar olarak, Halkımızın iradesini her koşulda savunmaya, sahada ve masada Kıbrıs Türk halkının özne olma kararlılığını taşımaya devam edeceğim.
Egemenliğimizle, eşitliğimizle ve var oluşumuzla alay eden, Halkımızı küçümseyen hiçbir söyleme geçit vermeyeceğim.

Kıbrıs Türk Halkı edilgen değil, egemen ve kararlı bir aktördür. Bu iradeye saygı duymayanlar, Halkımızdan güven bekleyemez.' dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER