Eğitim

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz’den gençlere öneri

“Gençler neden Türkiye’de umutlu ve mutlu değiller? Bu sorunun cevabını muhalefeti ile iktidarı ile Türkiye’nin siyasileri bulup buna çözüm üretmeleri gerekir. Ama kendilerini akademik olarak geliştirmek için gitmek istiyorlarsa gençlerimizin kesinlikle önlerini açmak gerek.”

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz’den gençlere öneri
01-12-2024 04:08

Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, “Gençler kendilerine akademik katkı sağlamak için gitmek istiyorlarsa bunu teşvik etmeliyiz. Geleceklerine dair bir umutsuzluk nedeni ile gidiyorlarsa neden gittiği sorusu üzerine Türkiye’de ki siyasilerin bunu düşünüp çözüm üretmeleri gerekir” dedi.

Prof. Dr. Feyiz ile üniversite eğitiminin nasıl olması gerektiği, fırsat eşitsizliği, gençlerin nasıl bir eğitim istediği gibi konular üzerine görüştük.

Üniversite mezununda görmek istediğiniz evrensel, insani değer ve yetkinlikler neler?

Sorgulayabilen, olaylara eleştirel perspektiften bakabilen, yaşadığı topluma ve gezegene duyarlı, düşüncelerini özgürce ifade edebilen, adalet duygusu gelişmiş, farklı düşüncelere saygılı, yazma ve sunum becerileri gelişmiş, tek başına olduğu gibi birlikte çalışma yetisi gibi bir çok evrensel değerlere, beceri ve yetkinliklere sahip insan yetiştirmek üniversitelerin ana hedefi olmalı.

Bunu başarabildiğinizi düşünüyor musunuz?

Müfredatımızı tüm paydaşlarımızın dahil olduğu bir süreç ile yeniledik. Birinci sınıfta Evrensel İnsani Değerler ve Etik dersi ile İnsanlık Tarihi dersi tüm bölümlerin zorunlu dersi oldu. Birçok fakültemizde proje tabanlı eğitime geçtik. Bazı fakültelerimizde pilot uygulamalarla proje/vaka tabanlı eğitimi uygulamaya başladık. Bu sistemde öğrencilerimiz yaparak tartışarak öğreniyor. Araştırma ekosistemimizle beslenen proje tabanlı eğitimimizle mezunlarımızı vermeye başladık. Bu mezunlarımızdan dünyanın birçok ülkesinde yüzde 100 bursla doğrudan doktora programlarına kabul edilmiş öğrencilerimiz var. Bu değerleri ve yetkinlikleri vermeyi başardığımızı düşünüyorum. Tabii ki katetmemiz gereken daha yolumuz var.

AVRUPA KAPILARINI AÇTI

Bir konuşmanızda gençlere “aşırı zeki olmanıza gerek yok ama bir şeyi aşırı istemeniz lazım” diyorsunuz. Aşırı istemek ne demek?

Bir işi tutkuyla yapmak demek. Tutkuyla yaptığınız her işte çalışma motivasyonu kendiliğinden gelir. Neyi tutku ile yapmayı sevdiğinizi bilebilmeniz için kendinizi çok iyi tanımanız gerek. Ben kendimi çok geç tanıdım ve yolumu geç buldum. Öğrenciler üzülmesin, uzun ömürleri olacak, kendilerini keşfedecekler ve yollarını bulacaklardır, hiç merak etmesinler.

Gençler yurtdışına neden gitmek istiyor? Bunu dert etmeli miyiz yoksa gitmelerini teşvik mi etmeliyiz?

Burada mutsuz oldukları için gidiyorlarsa elbette dert etmeliyiz. Neden Türkiye’de umutlu ve mutlu değiller? Bu sorunun cevabını muhalefeti ile, iktidarı ile Türkiye’nin siyasileri bulup çözüm üretmeleri gerekir. Ama kendilerini akademik olarak geliştirmek için gitmek istiyorlarsa gençlerimizin kesinlikle önlerini açmak gerek.

Ayrıca, Avrupa bugüne kadar kapılarını bize kapatmıştı. Artık nüfusları yaşlı olması nedeniyle iyi eğitim görmüş, yetişmiş eleman ihtiyaçları en üst düzeye. Bu ihtiyacı karşılamak için ülkemizde iyi eğitim almış gençlerimize kapılarını açtılar. Böyle bir seçenek sunulduğunda doğal olarak gençlerimiz daha iyi yaşam elde edebileceklerini düşündükleri ülkelere göç ediyorlar.

YAŞAM MERKEZİ OLMALI

Türkiye’deki yükseköğretim sistemi sizce gençlerin ihtiyaç ve isteklerine cevap veriyor mu?

Türkiye çok iyi lisans öğrencileri yetiştiriyor. Bazen ülkenin güzide eğitim kurumlarına büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Unutmayalım, yurtdışına giden öğrenciler bu okulların mezunları. Bununla beraber, her bir üniversite değişen ihtiyaçlar doğrultusunda kendine has müfredat oluşturabilir. Üniversitelerin bu özgürlükleri var. O nedenle, bütün sorumluluğunu sisteme yüklemeyi doğru bulmuyorum. Biz müfredatlarımızı değiştirdik. Büyük üniversitelerde dönüşüm yapmak çok zor ve esas problem de orada. Büyük üniversitelerde fakülteler özerkliğe kavuşabilirse en azından fakülteler bazında yenilikçi yaklaşımlar uygulanabilir hale gelebilir.

İyi bir üniversite nasıl olmalı?

Eğitim ve araştırmanın içiçe girdiği, sosyalleşmenin yagınlaştığı bir yaşam merkezi olmalı. Üniversiteleri bir topluluk olarak nasıl daha iyi olabiliriz, nasıl daha iyi yaşayabiliriz, nasıl bilime, akademik ve entelektüel dünyaya daha iyi katkı verebilirizin kurgusunun yapıldığı ve uygulandığı bir yer olarak tanımlıyorum.

Vakıf üniversitelerinin en büyük sorunu nedir?

Eminim her bir üniversitenin kendine has sorunları vardır. Ancak, en önemlisinin ihtiyacı karşılayacak yetişmiş akademik insan kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bu sadece vakıf üniversitelerinin değil, tüm üniversitelerin sorunu, bunun altını özellikle çizmek isterim. Yapısal olarak kâr odaklı olan ve olmayan üniversitelerin ayrıştırılması gerektiğini düşünüyorum. Üniversitelerin kâr amacı olmasının bir sakıncası yok. Ancak, vakıf üniversiteleri anlamlarını kaybetmemeli.

EŞİTSİZLİK İLKOKULDA BAŞLIYOR

Eğitimde fırsat eşitliği olduğunu düşünüyor musunuz?

Geçmişte de fırsat eşitliği problem oldu. Bugün de var. Bugün eşitsizlik ilkokulda başlıyor. Ebeveynler gelir durumlarına bağlı olarak çocuklarını gönderebileceği okulları seçebiliyor. Düşük gelirli ailelerin çocukları ise her şeyi tırnakları ile kazanmak zorunda. Çoğu zaman da eğitimde geriden başlamış oluyorlar. Sadece özel yetenekleri ve çalışkanlıkları varsa sınavlarla iyi liselere seçilebiliyorlar. Sorunuza dönünce, evet eğitimde fırsat eşitsizliği problemimiz maalesef var.

Beyaz Güvercinler Burs Programı’nı anlatır mısınız?

Bu burs programını tasarlarken ulaşmak istediğimiz öğrenci grubu olarak çalışkan ve maddi durumu kısıtlı gençleri belirledik. Programda şu an 25 öğrencimiz var. İhtiyacı olan daha çok gence ulaşmak istiyoruz. Yüzde 100 burs desteği, yurt desteği, kitap desteği, yaşam desteği sağlıyoruz. Bu özel öğrenciler için maddi desteği ise hayırsever insanlarla sağlıyoruz. Tüm bağışçılarımıza buradan teşekkür ederim. Destek verebilecek kurum ve kişiler bu programa katkı verebilirlerse biz çok daha fazla gence ulaşabiliriz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER