
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin ardından, dönemin iktidarı tarafından, oluşan maliyeti karşılayabilmek için yeni vergiler getirilmişti. Bu vergilerden birisi de kamuoyunda “deprem vergisi” olarak bilinen özel iletişim vergisiydi. Geçici olarak getirilen bu vergi AKP döneminde kalıcı hale geldi. O dönemde bu vergi 1 yıllığına getirilmişti. Ancak daha sonra süre uzatıldı. 2004 yılında da kalıcı hale getirildi.
145 MİLYAR LİRA TOPLANDI
1999 yılından bu yana 26 yıldır da uygulanıyor. Cep ve sabit telefon faturalarından, dijital ve kablolu tv yayınlarından, internet hizmeti faturalarından yüzde 10 oranında özel iletişim vergisi alınıyor. 19 Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Batı, “Mart 2025 itibariyle toplamda 145 milyar lira özel iletişim vergisi tahsil edilmiş. Yıllık ortalama dolar kuru ile hesaplanınca 2025 Mart dahil tahsil edilen tutar yaklaşık 40 milyar 165 milyon dolardır” tespitinde bulundu.
SADECE BU YIL 45 MİLYAR!
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe verilerine göre de, özel iletişim vergisinden sadece bu yıl 45.1 milyar lira gelir hedefleniyor. Ocak-mart dönemi verilerine göre, özel iletişim vergisinde tahakkuk tutarı 10.2 milyar lira. 3 aylık tahsilat ise 9.9 milyar lira olarak gerçekleşti. Tahsilat bütçe hedefi oranı 3 ayda yüzde 22 oldu. Yıllardır “deprem vergisi” olarak bilinen özel iletişim vergisinin nereye, ne için kullanıldığı sorusu gündeme geliyor.
MALİYE’NİN YANITI
Maliye ise vergi gelirlerinin sadece belli giderlere harcanmasına yönelik bir uygulama olmadığını savunuyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, Ekim 2023’te TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçe görüşmelerinde “deprem vergilerinin” nereye harcandığını soran milletvekillerine, kendisine 10 yıl önce deprem vergileri sorulduğunda verdiği yanıttaki bir hususun cımbızla ön plana çıkarıldığını belirterek, şu yanıtı vermişti:
“O zaman, ‘Deprem vergisi diye bir vergi yok. Çünkü bütün vergiler bir havuza toplanıyor, o havuzdan çiftçiye, eğitime, sağlığa, duble yollara ayrılıyor’ diye sıraladım. Tüm kamu harcamalarını sıraladım. ‘Eğer deprem fonu kurulsaydı, o zaman ayrı bir hesapta izlenirdi. Deprem nedeniyle getirilmiş vergiler var ama o vergiler genel bütçe havuzuna girdiği için harcamalar nereye yapıldıysa bütün harcamalar oraya yapıldı’ dedim. Ona rağmen akılda deprem vergileri şuraya harcandı, buraya harcandı... Vergiler nereye harcanıyorsa, o vergiler de oraya harcandı.”
FON KURULDU AMA...
Yaklaşık 50 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından çıkarılan yasayla, Afet Yeniden İmar Fonu kuruldu. Ancak bu fon da “afet öncesi değil afet sonrası” yapılacakları düzenliyor. Fonun kurulmasına ilişkin yasa 21 Mart 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlararak yürürlüğe girdi. Yasanın amacı, “doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda; imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Afet Yeniden İmar Fonu (Fon) kurmak, fonun yönetimi ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek” olarak belirtiliyor. Bu amaçla da Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı tüzel kişiliğe sahip Afet Yeniden İmar Fonu kuruldu. Fonun Yönetim Kurulu; Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, İçişleri Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Strateji ve Bütçe Başkanı’ndan oluşuyor. Yasada fonun kaynakları da şöyle sıralanmıştı: “Yurt içi ve yurt dışı kaynaklı her nevi nakdi bağış, yardım, hibe ve krediler. Bütçeye bu amaçla konulacak ödenek. Fon tarafından kurum ve kuruluşların mevzuatındaki her türlü kısıtlamalardan muaf tutularak yurt içi ve yurt dışı sermaye ve para piyasalarından sağlanan finansman ve kaynaklar. Diğer gelirler.”
FONUN FALİYETİ
Fondan ne kadar harcama yapıldığı genel bütçe giderleri içerisinde görünmüyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2024 Faliyet Raporu’nda ise, Afet Yeniden İmar Fonu bakanlığa bağlı kuruluşlar içerisinde yer alıyor. Ancak fonun giderleri konusunda veri yok. Raporda, geçen yıl, bütçe ödenek ve giderlerinin program, alt program ve faaliyet düzeyinde dağılımı tablosunda, şehircilik ve risk odaklı bütünleşik afet yönetimi kapsamında 150.9 milyar lira harcama yapıldığı belirtiliyor. Raporda bu kaynağın tamamının da mekansal planlama ve kentsel dönüşüm için TOKİ’ye pay olarak verildiği bilgisi yer alıyor.
AFAD’A DEV BÜTÇE
Depremle ilgili bakanlıkların başında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı geliyor. Bütçeden bakanlıklara ayrılan ödeneklere bakıldığında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 bütçesi 219.2 milyar lira. Bakanlığın 3 aylık harcaması 77.3 milyar lira. Türkiye’de daha çok afet sonrasında yapılacak işler için ödenek ayrılıyor. Örneğin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) bu yılki ödeneği 266.9 milyar lira. Bu ödenek birçok bakanlığın yıllık ödeneğinin üzerinde. Öyleki AFAD’ın bütçesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçesini bile aşıyor.