
Bu kapsamda Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Marsh Mc Lennan Üst Yöneticisi Tarık Serpil ve Marsh Türkiye Üst Yöneticisi Yeşim Aksüt, kurumlarının uluslararası raporlarına da atıf yaparak şunları vurguladı:
“Kötümserlik çok arttı. Çalkantılı bir dönem bekleniyor.”
Öncelikle Trump’ın gündemini değerlendiren Serpil, “Trump ‘Yapacağım’ dediğini yapıyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya küresel oldu. Tarifeler, kotalar herkesi etkileyecek. Talep de etkilenecek. Elbette Türkiye 20 yıl öncesine göre daha büyük bir ülke, sorunları tolere edecek daha çok seçenek var ama dünyadaki risklerle beraber Türkiye’de de riskler artıyor. İş dünyası ne yapacağını düşünmeli. ‘Bunlar bana olmaz’ denemeyecek noktadayız.”
‘NEGATİF AYRIŞIYORUZ’
Ayrıca iklim riski konusunda “Galiba halledemeyeceğiz” diyenlerin arttığını belirten Serpil, yapay zekâ ile ilgili süreci ise “Pandora’nın kutusu açıldı” şeklinde yorumladı.
Aksüt ise raporlarında Türkiye’ye özgü risklerin ilk sırasında ekonominin yer aldığını, bunu istemsiz göç ve çevresel sorunlarının takip ettiğini anımsattı.
Bu konuların sektöre etkisini de yorumlayan Aksüt, gider kalemleri içindeki payı artan sigorta primleri nedeniyle “Riskleri abartıyoruz” diyen şirket yöneticilerinin çoğaldığını söyledi.
Bu noktada, ekonomik zorlukları aşmak için yeni kararlara ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Aksüt, ayrıca risklere karşı alınacak önlemlerin de primleri düşüreceğini belirtti.
Öte yandan Türkiye’nin temel risklerinden depremle ilgili toplumsal algıyı değerlendiren Serpil ve Aksüt, kaderci bir yapının egemenliğine dikkat çekti. Elektrik, su bağlama için gerekmese zorunlu deprem sigortası oranının daha da düşeceğini kaydeden Serpil, “Dünyadan negatif ayrıştığımız en önemli risk deprem” dedi.